Benim gibi direksiyon şoförü olanlar da var, otomobilinin en ufak parçasının teknik özelliğini bilenler de. Bu nedenle BMW’nin Leipzig Planet fabrikasında otomobillerin teknik özelliklerinden çok yeni iş yapış biçimine dikkat kesiliyorum.Dünyanın en beğenilen şirketleri arasında ilk 15 içinde yer alan tek otomobil markası BMW’de işler fikirden sürece, kaynaktan ürüne kadar düşünsel bir dönüşümle yapılıyor. İşte BMW’den yeni dünyanın yeni iş yapış biçimi;Güçlü bir fikir; BMW bir otomobil markasından öte “Urban Mobility/Şehir Taşımacılığı” kavramını sahipleniyor. Bu yaklaşım hibrit modelleri aşarak “doğuştan elektrikli” yaklaşımını doğuruyor. Fabrikanın enerji kaynağı ise bu düşünceye uygun, yenilenebilir olandan. Rüzgâr tribünleri Leipzig’in rüzgârında sürekli dönüyor.En uygun kaynak temini; otomobillerde tasarruflu kaynak kullanımı da dikkate alınarak hafiflik giderek önem kazanıyor. BMW’nin “doğuştan elektrikli” i3’ü eşitleri arasında en hafifi. Hafifliği karbon fiber sağlıyor. Malzemenin ana kaynağı Japonya Mitsubishi, Amerika Moses Lake’te üretimin tümü hidroelektrik enerjiyle sağlanan bir fabrikada panel haline getiriliyor, panellerin şekillenmesi Almanya’daki BMW fabrikasında yapılıyor ve tüm parçalar Leipzig’de “evlendiriliyor”. Elektrikli motorun hücreleri ise Samsung’dan geliyor. İ3’te daha önce otomobillerde kullanılmayan organik malzemeler de kullanılıyor. Böylelikle kullanılan malzemelerde % 90 dönüşüm sağlanırken “doğuştan elektrikliye” bir de “doğuştan çevreci” tanımı ekleniyor. 160 robotun ritmik hareketlerle yaptığı montaj bir dansa benziyor. Montajda vida kullanmak yerine BMW mühendislerinin gelişimine katkı verdiği bir yapıştırıcı kullanılıyor. Bütün bunların sonucunda da “sürdürülebilir imalat” hedefleniyor. Peki, sonuç? Tüm parçaları dünyanın her yanından en uygun koşullarla bir araya getirilen BMW, kalitesiyle öne çıkan “bir Alman” markası olarak tanınıyor.Aidiyet son dönemin en önemli konusu; mimar Zaha Hadid fabrikanın girişine yerleştirdiği açık ofislerle masa başında çalışanlara aydınlık bir ortam sağlamış. Ofislerin üstüne yerleştirilen cam bölmedeki hareketli bantlardan imalat aşamasındaki araçlar geçiyor. Masalarının başında çalışanlar gözlerini biraz kaldırdıklarında üretimi süren BMW’leri görüyor. Alışılageldiği gibi imalat ve yönetim aşamalarını birbirinden ayrıştırmak yerine çalışanların yapılan işi bir bütün olarak algılaması sağlanıyor. Mimari bir dokunuşla, “İşin hangi aşamasında olursanız olun unutmayınız ki siz BMW markasının bir parçasısınız.” deniliyor.Sürdürülebilir imalat; BMW’nin Türkiye’de de tedarikçileri var. Otomobil üretimi konusunda yetkin insan kaynağımız olduğu düşüncesinden de yola çıkarak ülkemize yatırım düşüncesi var mı diye soruyorum. Tedarikçi sayımızı ve miktarımızı artırabiliriz cevabı geliyor. Türkiye’den ne kadar, ne alıyorsunuz soruma cevap alamıyorum ancak i3 ile birlikte satış sonrası hizmetlerde yeni iş fırsatları doğabilecek. Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Eşref Biryıldız, Türkiye BMW’nin önem verdiği ülkelerden biri olduğunu söylüyor. Temmuz ayında pazara sunulacak olan i3, 40 bin Euro civarında bir fiyata satılacak. Bizde ne kadar satar sorusuna Biryıldız, “Hollanda 4 bin istedi ama bizim 120 adet kotamız var.” diye cevap veriyor.Üretirken tüketen sektör; sürdürülebilir imalat otomobil üreticilerin en önemli sorunu çünkü üretim aşamasında harcanan enerji hem çok yüksek hem de üretimin yarattığı karbon salınımı bir aracın tüm kullanımı boyunca saldığından daha fazla. Sürdürülebilir imalatı bilmem ama sürdürülebilir bir dünya için elektrikli otomobillere daha fazla şans vermemiz gerektiğini düşünüyorum.Elektrik kesintilerine ilişkin kafama takılan sorularİhracat hedefi koyup gaza basmışken üretimin doğalgaz ihtiyacı neden öngörülemedi? Bunun sorumluları kimdir, hangi kurumdur?İnşaat sektörü enerji canavarı AVM’ler başta olmak üzere almış başını gidiyorken var olan kaynaklarımız ne kadar yeterli olacak?Elde stok fazlası inşaat varken İstanbul’da neden bu kadar inşaata hâlâ izin veriliyor?Elektrik kesintisi ya da arızası açısından hangi bölgeler riskli? Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketleri ticari kârlarını artırmak için yeniden yapılanıyorken yeterli ve yetkin elemanları içeride tuttu mu?Elektrik kesintileri yerel seçimlerin sonuçlarını etkiler mi?Aras Kargo, iletişimde ezber bozduTaşımacılık gibi hataya açık bir sektörde sempatik animasyonlardan faydalanmak akıllıca. Aras Kargo Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burçin İmir’e herkesin mutlaka bir kargo anısı vardır diyorum. “Çoğu olumsuz olmak üzere evet.” diye cevaplıyor. Şirketin iletişim kampanyasının amacı da zaten olumsuzluklarla anılan bu alana sempati toplamak. Kargo deyince doğal olarak akla kamyonlarla kutular geliyor. Aras Kargo bir ezberi bozuyor ve kuryesini, iletişiminin merkezine alıyor yani kamyon-kutu ikilisine bir 3’üncü “K”yı ekliyor. İşin alametifarikası olan kutular karakterlere dönüştürülüyor, duygu yükleniyor.Ürün ya da hizmetin bir animasyona dönüştürülerek tüketiciyle iletişim kurması her zaman sempati toplar. Arasların ne kadar sevildiğini ise yakında araştırmalardan görürüz.
Benim gibi direksiyon şoförü olanlar da var, otomobilinin en ufak parçasının teknik özelliğini bilenler de. Bu nedenle BMW’nin Leipzig Planet fabrikasında otomobillerin teknik özelliklerinden çok yeni iş yapış biçimine dikkat kesiliyorum.Dünyanın en beğenilen şirketleri arasında ilk 15 içinde yer alan tek otomobil markası BMW’de işler fikirden sürece, kaynaktan ürüne kadar düşünsel bir dönüşümle yapılıyor. İşte BMW’den yeni dünyanın yeni iş yapış biçimi;Güçlü bir fikir; BMW bir otomobil markasından öte “Urban Mobility/Şehir Taşımacılığı” kavramını sahipleniyor. Bu yaklaşım hibrit modelleri aşarak “doğuştan elektrikli” yaklaşımını doğuruyor. Fabrikanın enerji kaynağı ise bu düşünceye uygun, yenilenebilir olandan. Rüzgâr tribünleri Leipzig’in rüzgârında sürekli dönüyor.En uygun kaynak temini; otomobillerde tasarruflu kaynak kullanımı da dikkate alınarak hafiflik giderek önem kazanıyor. BMW’nin “doğuştan elektrikli” i3’ü eşitleri arasında en hafifi. Hafifliği karbon fiber sağlıyor. Malzemenin ana kaynağı Japonya Mitsubishi, Amerika Moses Lake’te üretimin tümü hidroelektrik enerjiyle sağlanan bir fabrikada panel haline getiriliyor, panellerin şekillenmesi Almanya’daki BMW fabrikasında yapılıyor ve tüm parçalar Leipzig’de “evlendiriliyor”. Elektrikli motorun hücreleri ise Samsung’dan geliyor. İ3’te daha önce otomobillerde kullanılmayan organik malzemeler de kullanılıyor. Böylelikle kullanılan malzemelerde % 90 dönüşüm sağlanırken “doğuştan elektrikliye” bir de “doğuştan çevreci” tanımı ekleniyor. 160 robotun ritmik hareketlerle yaptığı montaj bir dansa benziyor. Montajda vida kullanmak yerine BMW mühendislerinin gelişimine katkı verdiği bir yapıştırıcı kullanılıyor. Bütün bunların sonucunda da “sürdürülebilir imalat” hedefleniyor. Peki, sonuç? Tüm parçaları dünyanın her yanından en uygun koşullarla bir araya getirilen BMW, kalitesiyle öne çıkan “bir Alman” markası olarak tanınıyor.Aidiyet son dönemin en önemli konusu; mimar Zaha Hadid fabrikanın girişine yerleştirdiği açık ofislerle masa başında çalışanlara aydınlık bir ortam sağlamış. Ofislerin üstüne yerleştirilen cam bölmedeki hareketli bantlardan imalat aşamasındaki araçlar geçiyor. Masalarının başında çalışanlar gözlerini biraz kaldırdıklarında üretimi süren BMW’leri görüyor. Alışılageldiği gibi imalat ve yönetim aşamalarını birbirinden ayrıştırmak yerine çalışanların yapılan işi bir bütün olarak algılaması sağlanıyor. Mimari bir dokunuşla, “İşin hangi aşamasında olursanız olun unutmayınız ki siz BMW markasının bir parçasısınız.” deniliyor.Sürdürülebilir imalat; BMW’nin Türkiye’de de tedarikçileri var. Otomobil üretimi konusunda yetkin insan kaynağımız olduğu düşüncesinden de yola çıkarak ülkemize yatırım düşüncesi var mı diye soruyorum. Tedarikçi sayımızı ve miktarımızı artırabiliriz cevabı geliyor. Türkiye’den ne kadar, ne alıyorsunuz soruma cevap alamıyorum ancak i3 ile birlikte satış sonrası hizmetlerde yeni iş fırsatları doğabilecek. Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Eşref Biryıldız, Türkiye BMW’nin önem verdiği ülkelerden biri olduğunu söylüyor. Temmuz ayında pazara sunulacak olan i3, 40 bin Euro civarında bir fiyata satılacak. Bizde ne kadar satar sorusuna Biryıldız, “Hollanda 4 bin istedi ama bizim 120 adet kotamız var.” diye cevap veriyor.Üretirken tüketen sektör; sürdürülebilir imalat otomobil üreticilerin en önemli sorunu çünkü üretim aşamasında harcanan enerji hem çok yüksek hem de üretimin yarattığı karbon salınımı bir aracın tüm kullanımı boyunca saldığından daha fazla. Sürdürülebilir imalatı bilmem ama sürdürülebilir bir dünya için elektrikli otomobillere daha fazla şans vermemiz gerektiğini düşünüyorum.Elektrik kesintilerine ilişkin kafama takılan sorularİhracat hedefi koyup gaza basmışken üretimin doğalgaz ihtiyacı neden öngörülemedi? Bunun sorumluları kimdir, hangi kurumdur?İnşaat sektörü enerji canavarı AVM’ler başta olmak üzere almış başını gidiyorken var olan kaynaklarımız ne kadar yeterli olacak?Elde stok fazlası inşaat varken İstanbul’da neden bu kadar inşaata hâlâ izin veriliyor?Elektrik kesintisi ya da arızası açısından hangi bölgeler riskli? Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketleri ticari kârlarını artırmak için yeniden yapılanıyorken yeterli ve yetkin elemanları içeride tuttu mu?Elektrik kesintileri yerel seçimlerin sonuçlarını etkiler mi?Aras Kargo, iletişimde ezber bozduTaşımacılık gibi hataya açık bir sektörde sempatik animasyonlardan faydalanmak akıllıca. Aras Kargo Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Burçin İmir’e herkesin mutlaka bir kargo anısı vardır diyorum. “Çoğu olumsuz olmak üzere evet.” diye cevaplıyor. Şirketin iletişim kampanyasının amacı da zaten olumsuzluklarla anılan bu alana sempati toplamak. Kargo deyince doğal olarak akla kamyonlarla kutular geliyor. Aras Kargo bir ezberi bozuyor ve kuryesini, iletişiminin merkezine alıyor yani kamyon-kutu ikilisine bir 3’üncü “K”yı ekliyor. İşin alametifarikası olan kutular karakterlere dönüştürülüyor, duygu yükleniyor.Ürün ya da hizmetin bir animasyona dönüştürülerek tüketiciyle iletişim kurması her zaman sempati toplar. Arasların ne kadar sevildiğini ise yakında araştırmalardan görürüz.