Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Joost Lagendijk - Suriyelileri unutmayın

$
0
0
Bazen umursamazlık etmemek zordur. Bugün ve yarın milyonlarca Avrupalı, Amerikalı ve tüm dünyadaki diğer Hıristiyanlar, kiliseye gidip Noel’i kutlayacak ve ‘Dünya Barışı’nı söyleyecek.Devlet başkanları, kraliyet aileleri ve dini liderler toplumlarının yüz yüze olduğu sorunlardan söz edip geleceğin biraz ferahlık getirmesi umudunu dile getirecek. Tahminimce, birkaç tanesi başka yerlerdeki şiddet ve savaş kurbanlarına atıfta bulunacak ve süratle barışçı çözüm bulunması için dua edecek. Dünyanın pek çok yeri için bugünler iyi niyet ve temenniyle karışık nasihat günleri.Türkiye’de, bu ay, yapıcı ve geleceği iyileştirmeye yönelik girişimleriyle değil, hükümetin muazzam bir yolsuzluk skandalını ortaya çıkarmaya yönelik tüm çabaları bastırmayı amaçlayan saldırgan kampanyasıyla hatırlanacak. Gelecekte dönüp bakıldığında, muhafazakâr güçlerin başarılı koalisyonunun parçalandığı, bu ayrılığın ekonomi ve demokrasinin sarsılmasıyla geçen uzun yıllara mal olduğu kritik bir dönem olarak hatırlanması kuvvetle muhtemel. Gelgelelim zamanımızın gerçek dramı, ne Ankara ya da İstanbul’da yaşanıyor ne de Noel konuşmalarında ve Batılı liderlerin dualarında öne çıkıyor. Evet, elbette, Türkiye ve yurtdışında pek çok kişi, Suriye’de kötü şeyler olup bittiğini biliyor. Ama çoğu, kimin tam tamına hangi suçtan sorumlu olduğunu anlamaya çalışmaktan vazgeçti. Uzaktan bakınca, farklı dini ve siyasi arka planlardan gelseler de, sadece kötü adamlardan ibaret gibi görünüyor, bunlar birbirlerini öldürüp ülkeyi mahvediyor. Dünyanın geri kalanının bu konuda dua edip en iyisini dilemekten başka bir şey elinden gelmiyor gibi gözüküyor. ABD Başkanı Barack Obama’nın geçenlerde dile getirdiği gibi, Suriye’deki ihtilaf “başkalarının iç savaşı” haline geldi.Suriye’de sahadaki olgulara bakıldığında, son derece moral bozucu gerçek açığa çıkıyor. Son 10 günde sadece Halep’te patlayıcı ve şarapnel dolu varil bombalarının atıldığı hava saldırılarında yaklaşık 500 kişi öldürüldü. CNN’in aktardığına göre, yerel muhalefet grupları, hastanelerde tüm yatakların dolduğunu ve yaralıların yerlerde öldüğünü bildiriyor. Bu, artık gazetelerin 13’üncü sayfasında yer alan ve televizyonlarda nadiren sıcak gelişme olarak duyurulan bir haber haline geldi.Süre giden savaştaki diğer gelişmeler, ana akım medyada yer bile bulamıyor, sadece konuyla özel olarak ilgilenen web sitelerince duyuruluyor. Diplomatlar 22 Ocak’ta başlaması planlanan ve Cenevre-2 diye anılan uluslararası konferans üzerinde şiddeti durdurmak ve hem Esed rejimi hem isyancılar hem de kilit dış güçler için kabul edilebilir bir çözüm hazırlamak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Giderek artan sayıda analist, içlerinden birinin bu hafta Twitter’da dile getirdiği gibi, maalesef ‘Cenevre-2’nin Esed-Suriye muhalefeti müzakeresinden ziyade Esed-Batı uzlaşmasına sahne olacağına’ ikna olmuş durumda.Bu nahoş yön değişikliği, Suriye’nin direnişçi muhalefetinin sahadaki güç dengesinde meydana gelen kökten değişimin doğrudan sonucu. Katar’daki Brookings Doha Merkezi’nin misafir araştırmacısı Charles Lister, bu hafta Foreign Policy’de yayımlanan ayrıntılı makalesinde, Batı (ve Türkiye) destekli Suriye Ulusal Koalisyonu ile silahlı kanadının güç ve etkisini nasıl kaybettiğini gözler önüne seriyor. Üstünlük artık Suriyeli Selefilerde ve küresel cihatçılarda, özellikle de Türkiye sınırındaki batı bölgelerinde. Bu da, Lister’in dile getirdiği üzere, ‘muhalefetin doğası ve yönü üzerinde Batı’nın manalı etkide bulunmasının gerçek ve ciddi tehdit altında’ olduğu anlamına geliyor.Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün Ortadoğu analisti Emile Hokayem, New York Times’ın yorum sayfalarında yayımlanan makalesinde, bu kaymanın bir ay sonraki konferans açısından ne anlama geldiğini açıklıyor. Batı başkentlerinde Esed’i ehvenişer seçenek ve Suriye’deki cihatçı teröristlerle savaşta potansiyel ortak olarak görme eğilimi artıyor. Batı’nın Suriye’yi öncelikle veya sadece terörle mücadele bakış açısından görmeye hazır olmasından akıllıca istifade eden Suriye diktatörü, bu alanda işbirliği yapmak ve pragmatik olmak suretiyle meşruiyetine payanda oluşturmayı ve iç düşmanlarının moralini daha da bozmayı umuyor. Hokayem’in isabetli biçimde gözlemlediği üzere, “Esed, gelecekteki cihatçı terörizmden duyulan korkunun, eninde sonunda, dünyaya katliamlarını unutturmasını bekliyor.” Hokayem’in öngörüsünün doğru çıkması, dünya kamuoyunun Suriyelileri terk edip umursamazlığa gömülmesinin sonucunda olur. Doğrusu, yıl sonunda hiç de iç rahatlatıcı bir düşünce değil.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue