Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Nuriye Akman - Kumaşını kirletme yeter

$
0
0
AP’nin servis ettiği fotoğrafın altında Filipinli kadınların Manila’nın Lumban adlı kasabasında, geleneksel elişlerini, daha ucuza yapan nakış makinelerine karşı korumaya çalıştığı yazıyor.Ananas yaprağının liflerinden dokunup kasnağa gerilen bu zarif kumaş bana hayatımız gibi göründü. Kasnakla sınırlanan alan, dünya üzerinde bulunduğumuz yerdi ve tarihiyle, sosyo kültürel yapısıyla daha doğduğumuz anda bizi belli verilerle donatıyordu. İstesek de istemesek de zihnimizde bu coğrafyanın ritmi vardı. Kumaşın işlenmiş kısımları geçmişimiz, henüz dokunmadığımız noktalar geleceğimizdi. İğne aileden aldığımız görgüyü, iplik okullarda edindiğimiz bilgiyi temsil ediyor, motifler kişisel zevkimizi gösteriyordu.Ya çoğunluğa hitap eden basit, alışkanlıkları zorlamayan şekilleri seçip konforumuzu koruyorduk, ya da beslendiğimiz geleneği özelleştirerek tamamen kendimize özgü formlarla eski köye yeni âdet getirmenin risklerini göğüslüyorduk. Birincisi her zaman kötü, ikincisi daima iyi bir durum değildi elbette. Sıradanlık veya özgünlükten daha önemlisi kumaşı kirletmemekti. Her işimizi tertemiz yapmak, edebi estetiğe kurban etmemekti. Kendi nakışımıza odaklanmak, kim ne işliyor tecessüsüyle vakit harcamamaktı.İşin ilginç yanı, kendi kumaşımıza dalıp çıkan iğnemiz, başka kumaşlara da iz bırakıyordu. Kasnaklarımız arasında görünmeyen bir bağ vardı. Mekan ve zaman kaydı olmaksızın bütün hayatlar birbirini etkiliyordu. Bu bizi kumaşımıza dokunmak isteyen ellere karşı uyanık olmaya çağırırken, “bu yalnızca beni eserim” deme cehaletinden de uzak tutuyordu. Hepsinden önemlisi işlediğimiz her yaprağın aslını düşündürüyordu. O yaprak bizden önce vardı, biz bulmamıştık o biçimi. O doğrusal ve döngüsel çizgiler elimize verilmişti ve tabii gözlerimize. Biz ne yapıyorduk öyleyse?Yar bana bir zırh lütfenMahmut Burak Bürkük (???)Keşke dövüşlerimiz eskrim zerafetinde olsa. Tel kafesten bir maske taksak, koruyucu bir yelek ve eldivenler giysek. Silahımız öldürmese. Ne biz can yaksak, ne de dürtülüp vurulduğumuzda kanımız aksa. Eni 1,5 metre, boyu 14 metre olan bir pistte dansetsek böyle. Hayatı spor olarak yaşasak...En gerçekçimiz dahi bu saçma hayali kurar. Siyasetçi farklı bir konsepte sokar bunu, sanatçı başka türlü anlatır. Kamusal bir sıfat taşımayanlar bile dikensiz gül bahçesi ister. Oysa herkes bilir ki ne yaparsak yapalım dünya asla istediğimiz kadar güzel ve güvenli olmayacaktır.Çünkü hayat öncelikle kendimizi düzeltmemizi bekler. Biz hiç üzerimize alınmayız, bu beklentiyi karşılamak başkalarının görevi sanırız. O yüzden hep kırıktır hayallerimiz, hep hüsrana uğrarız. Kahpe olan dünyadır, biz değil. Mağdur rolünü oynamaya bayılırız.Yar bize bir zırh lütfen; bir maske, bir yelek ve mümkünse bir de eldiven.Bir dostun gönlüne girsek zırhlanır mıyız acaba? Murada rıza göstermek maskemiz, oyunculuğumuzu seyretmek yeleğimiz, hesap tutan gizli bir el var demek eldivenimiz olur mu? Olursa, acılarımız küçülür, şükrümüz büyür mü? Ölçüler değişirse, dünya bir yakazaymış, bunca yıl yaşadım sandım, hakikatimde geçirdiğim bir anmış der miyiz? Dersek, dışarıda fırtınalar olsa içimizde meltemler mi eser? Eserse, kılıç yarası bile vız gelip tırıs mı gider?Evetle hayır dost mudur yoksa?ntvmsnbc’nin haftanın kareleri seçkisinden aldım bu fotoğrafı. Altında “Madrid’de halk bütçe kesintilerini ve sağlık hizmetlerindeki özelleştirme çabalarını protesto etmek üzere toplandı” yazıyordu. Parmaklarımı klavyeye uzatırken seçimlerimiz için hemen toz kaldırmamak, biraz serinkanlı olmak lazım diye düşündüm. Ne demek istediğimi anlayayım diye on soru peydah oldu:1-Evet derken her zaman güller mi açar yüzümüzde, hayır derken daima çirkinleşir miyiz?2-Hangi evetimiz aslında hayır demektir, hangi hayırımızın evet anlaşılması gerekir?3-Evet dediklerimiz mi kişiliğimizi daha net gösterir, hayır dediklerimiz mi?4-Onaylamak mı daha kolaydır, reddetmek mi?5-Aynı şeylere evet diyenlerin mi sayısı daha çoktur, aynı şeylere hayır diyenlerin mi?6-Aynı şeylere evet diyenlerin ne kadarı aynı şeylere de hayır der? Hayırlarda birleşenlerin tüm evetleri de ortak mıdır?7- Karşımızdakini tanımaya tek bir evet-hayır yetseydi, o ne olurdu?8-Hangi evet bütün hayırları siler? Hangi hayır bütün evetleri yokeder?9-Kesin olurlarımızı kaç kez olmazlarla değiştirmişizdir ve hangi kesin olmazlarımız birden pekilere dönmüştür de farkına bile varmamışızdır?10-Anlamları itibarıyla düşman görünen evet ile hayır, aynı senaryonun iki parçası olarak aslında dost mudur?

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue