Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Mehmet Kamış - Ağaçlar doğdukları yerde ölür

$
0
0
Dün gazetemizin yorum sayfalarında Nazife Şişman Hanımefendi’nin çok güzel bir yazısı vardı. Kısaca özetlemek gerekirse hayatındaki ağaçları anlatıyordu. Çocukluğundan beri hayatında yer eden kiraz ağacından, elma ağacından ve diğerlerinden bahsediyordu.Bu ağaçların iç dünyasında nasıl derin izler bıraktığını dile getiriyordu. Yani kendisini kendisi yapan çocukluk arkadaşlarını tanıtıyordu. Aslında böyle izler kimin hayatında yoktur ki? Belki de ağaçlar, insanın üzerinde en çok iz bırakan arkadaşlardır. Oğlum beş altı yaşlarındayken yoldaki bir ağacı göstermiş ve baba demişti, bu ağaç İstanbul’u hiç görmüş müdür? O güne kadar (bazı fidanlıklarda yetiştirilen ağaçlar haricinde) hiç düşünmemiştim bunu. Bir ağacın yeryüzünde başka bir yer göremediğini ve doğdukları yerde öldüklerini belki ilk defa fark etmiş ve içim acımıştı. O vakit çocukluğumun ağaçları geldi gözlerimin önüne, yani çocukluk arkadaşlarım... Onların adına büyük bir üzüntüye kapıldım birden. Doğdukları yerde ölmek ne büyük acıydı. Onlar yerlerinde duruyor ve bizim tekrar kendilerine dönmemizi bekliyorlardı. Sabırla...Ama asıl üzücü olan, hayatlarına kıyılmasına çok kolay karar veriliyor olmasıydı. Yıllar sonra, çocukluk arkadaşım olan asırlık çınar ağaçlarının yol genişletme çalışmaları uğruna bir sabah ortadan kaldırıldığını öğrenmenin acısının da tarifi yoktu. Siz hiç çocukluk arkadaşlarınızın katledilmesinin ızdırabını yaşadınız mı? Şüphesiz dünyadaki en değerli şey hayatın kendisidir. Hayatın olmadığı yerde hiçbir zenginliğin, hiçbir varlığın anlamı yoktur. Ağaçlar da bir kentteki, bir dünyadaki hayatın en önemli sac ayaklarından birisidir. Bu nedenle ağaçların kolay kesilmesi, bu kadar kolay ortadan kaldırılması, bunların yerine yol, bina ya da AVM yapılması insan vicdanının kabul edeceği bir şey değildir. Günlerdir Gezi Parkı’nı konuşuyoruz. Orada kesilecek ağaçlar her vicdanlı insanın yüreğini acıtıyor. Yenibosna’da, Bahçelievler’in neredeyse tek parkının ağaçlarının kesilip orasının otoparka dönüştürülmesine, Florya Ormanı’nın yola gitmesine, ağaçların AVM ve rezidans inşaatı için ortadan kaldırılmasına karşı çıkmanın son derece masum bir içeriği var. Bizim için bu olayın basit gerçeklikten başka bir yönü yok.Bunları konuşurken de bir başka gerçekliği göz ardı etmemek gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında İstanbul Belediye Başkanı olmasından sonra çok daha yaşanabilir, çok daha yeşil bir İstanbul’da yaşadığımız muhakkak. Bizanslı tarihçilerin ‘‘İstanbul’a tabiat Osmanlı’yla girdi’’ dediği gibi bu tarihten sonra yeşil bir kere daha girdi İstanbul sınırlarına. Daha önce sadece belediye yöneticilerinin elinde olan sosyal tesisleri halka açıp oralardaki yeşil alanları kat be kat arttırdı. Florya sahillerinin neredeyse tamamı yeşil alana dönüştürüldü. Yeni ağaçlar dikildi, mevcut ağaçlar ıslah edildi.Belediyenin Ağaç A.Ş isimli şirketi çok önemli işlere imza attı. Bu dönemde kentin çeşitli yerlerinde yüz binlerce ağaç dikildi. Bu sosyal ve çevreci belediyecilik anlayışı da gerek Tayyip Erdoğan’ın gerekse AK Parti’nin oylarını arttırmasında önemli rol oynayan etkenlerden birisi oldu. Ama bugün toplumda bu anlayışın zayıfladığı, inşaat sektörünün yeşil olan her yere göz diktiği kanaati hakim! Önceki anlayışla yapılan ve toplumda büyük beğeni toplayan sosyal ve çevreci belediyecilik anlayışının yerini AVM ve rezidans yapan bir anlayışa terk ettiğini düşünenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Reaksiyoner grupların agresif tavırları bizi ilgilendirmiyor. Biz çocukluk arkadaşlarımızın hayatlarının korunmasını istiyoruz. Her kesilen ağaç kim bilir kimin hayat ağacı. Kimsenin bu ağacı kesmeye hakkı yok.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue