Işık Yayınları, Dr. Hilal Kara ile Abdullah Kara çiftinin büyük bir dikkat ve titizlikle hazırladıkları “Kardeşlik Zamanı” kitabını yayımlayarak topluma tam zamanında önemli bir kardeşlik kitabı sunmuştur.270 sayfalık kitapta özellikle sahabelerin yaşadıkları kardeşlik örneklerinden ibretli misaller verilmekte, unutulmaz örnekler sunulmakta, İslam kardeşliğinin zamanla, mekânla değişmeyip ömür boyu sahip olunarak yaşanacak değişmez değerler olduğuna dikkatler çekilmektedir:***“İslam kardeşliği fıtrî bir duygu, ilahi bir lütuf, Rabbanî bir bağış, kalpleri birleştirip huzura kavuşturan mucizelerle dolu kudsi bir sırdır. Rabb’imiz bu gerçeği şu beyanlarıyla ifade buyurmaktadır:“Allah müminlerin kalplerini birbirine ısındırıp birleştirdi. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine de onların kalplerini birleştiremezdin. Fakat Allah onların aralarını bulup kalplerini kaynaştırdı. Çünkü O, mutlak galip ve hikmet sahibidir!”(Enfal-63)Peygamberimiz (sas) ve ashabının (ra) hayatlarından kardeşliğe dair en güzel örneklerin bir araya getirilip elmas kıymetinde ölçülerin ortaya konulduğu bu kitapta, kardeşliğin bir teori olmaktan çıkıp pratik olarak, üstelik en zirve seviyede yaşandığı bir saadet asrına doğru hayalî bir seyahate yelken açmak da söz konusu olmaktadır bu eserle.. Birazcık bir dikkatlice bakıldığında hemen de görülüyor ki İslam kardeşliği; soy-sop, ırk, kabile, aşiret, meslek grup, mezhep üstünlüğü gibi sun’i değerler üretmeyi ve bunlara kudsiyet yüklemeyi terk etmektir. Cahiliye tortularını çöpe atarak içinizi kemiren kin, nefret ve kıskançlık duygularından arınmak ve tam bir huzur bulmaktır.Rabb’imiz (cc), Hz. Adem’den (as) itibaren tüm peygamberlere üstünlüğün yalnızca iman ve takva ile olacağını bildirmiştir.Ancak, takva yarışına girmeyi göze alamayan insan, kolaycılığa kaçmış, Allah’ın doğuştan verdiği bu özelliklere kendince değer ve kudsiyet yükleyerek nefsini bunlar üzerinden değerli kılmaya kalkışmıştır.Böylece tanışma, kaynaşma ve hizmet vesilesi olan ırk, kabile, grup ve mezhepleri tefrika ve ötekileştirme sebebi yapmıştır.Bu durumdaki bir insan, bir taraftan takvayı göz ardı ederek iyilikten uzaklaşmış, diğer taraftan da hayırda kullanılacak olan ilahi lütufları şerre alet etmek suretiyle zalimlerden olmuştur!.Halbuki İslam kardeşliği, inananların tek yürek olmasıdır. Tefrikadan uzak durarak kardeşçe huzur içinde yaşamaktır. Bunu sağlamaya özel önem veren Efendimiz (sas) Hazretleri, birlik beraberliğe gölge düşürecek en küçük yanlışa anında müdahale etmiş, kardeşliği zedeleyecek tutum ve tavra mutlaka mani olmuştur.Ayrıca İslam’ın koyduğu kardeşlik ilkeleri geçici de değil ebedidir:Bu sebeple İslam kardeşliği güç ve kaynağını ebedi olan imandan alır. Allah ve Resulü’nün sevgisi ile beslenir. İslam ahlakı ile zirveye yükselir.Gönüllerde ilmek ilmek dokunan kardeşlik ruhu, müminlerin ellerini ve yüreklerini birleştirir. Dünya ve ahiret saadetini kazanmalarına vesile olur.Kardeşlik ahlakı ile bezenen müminler birbirlerini samimi sever, sayar, dert ve tasalarıyla yakından ilgilenir.Mümin, kardeşi düştüğünde elinden tutar, yardıma ihtiyacı olduğunda menfaat hesabı yapmadan imdadına koşar, kederli ve sevinçli günlerinde yanında olur. Sevgi saygı ve samimiyetini artıracak, bağlarını güçlendirecek tavsiyeleri yapmaya özen gösterir.Kur’an ve sünnetin ışığında yol alan Müslümanlar, tarih boyunca bu ilkelerin verdiği ölçüler doğrultusunda birbirlerine kenetlenerek kardeşlik destanları yazdırmışlardır. En güzel örneğini de sahabe efendilerimiz vermişlerdir. Bu ilkelere sadık kalındığı müddetçe Müslümanlar arasında kardeşlik anlayışı olanca kurtarıcılığı ve kaynaştırıcılığıyla devam edecektir elbette. Ama sadık kalındığı müddetçe tabii.
↧