Esed rejiminin bugüne kadar ayakta kalmasının ve zayıflamasına rağmen çökmemesinin ana sebeplerinden birisinin, baştan bu yana almakta olduğu dış askerî destek olduğuna fazla şüphe yok. Rejim malum bu dış askerî desteği Rusya ve İran’dan alıyor.Her iki ülke de rejime çeşitli silahlar, cephane ve diğer askerî donanımları sağlayıp duruyorlar. Rusya, bu konuda zaten açık ve net; “Rejim ile önceki yıllarda yaptığım askerî satış sözleşmelerini yerine getiriyorum; bundan sonra da getireceğim.” diyor. İran ise bu kadar açık konuşmuyor; ama ortaya çıkan haberlerden, bilgilerden rejime önemli askerî destek sağladığı kolaylıkla anlaşılıyor. İran’ın bu desteği daha çok Irak üzerinden havayoluyla yaptığı tahmin ediliyor.Her iki ülkenin askerî desteği halen devam ederken son birkaç aydır bu destekle ilgili yeni gelişmeler gözleniyor. İki ülkenin rejime normal klasik askerî donanımların yanı sıra son aylarda başka türlü destekler de sağlamaya başladığı uzmanlarca ve istihbaratçılarca dile getiriliyor.Bu desteklerin de insansız hava araçları (İHA), havan atışlarını tespit, izleme-gözleme ‘jamming’ (elektronik karıştırma) ve haberleşme donanımları ve teknolojileri olduğu söyleniyor. Bu bilgiler de muhalif kaynaklarca doğrulanıyor. Alanda savaşan muhalif komutanlar, rejimin kullandığı İHA’ların sayısında gözle görülür bir artış olduğunu teyit ederlerken son dört ay içinde iki adet İran yapımı İHA’yı düşürdüklerini söylüyorlar. Komutanlar, düşürülen İHA’larda Farsça ibareler olduğuna işaret ediyorlar.Böylece, Lübnan hava sahasından sonra Suriye hava sahasında da İran yapımı İHA’ların faaliyet gösterdiği anlaşılıyor. Esasen, İran’ın Hizbullah’a İHA’lar sağladığı, Hizbullah’ın bunları zaman zaman İsrail’e karşı kullandığı zaten biliniyordu. Bu bakımdan, İran İHA’larının Lübnan’dan sonra Suriye’de olması da sürpriz sayılmamalı.İran, pek bilinmez ama İHA’lar konusunda son yıllarda büyük atılımlar yapıyor. Bugün 15 civarında değişik amaçlı İHA üretiyor. İHA’lar malum havadan gözlem ve keşif yaparak muhtelif yer hedeflerini, yerden açılan ateş kaynaklarını, topçu, havan mevzilerini tespit edip bunları karşı ateş mevzilerine bildirebiliyor ve bu suretle söz konusu hedeflerin imhalarında önemli roller oynayabiliyorlar. Bu bakımdan İran İHA’larının rejimin işine çok yaradığı söylenebilir. Bu konuda konuşan uzmanlar, rejimin son dönemde İHA’lardan daha çok faydalanmaya başladığını ve bunların sayesinde muhalif mevzilere daha isabetli topçu atışları yaptıklarına işaret ediyorlar.İHA’lara ilaveten rejimin yine son dönemde muhalif havan mevzilerini izleyen, tespit eden sistemler ve donanımlar kullanmaya da başladıkları çeşitli kaynaklarda bildiriliyor. Topçu ya da havan mevzileri malum ya ses, ya namlu alevinin izlenmesi ile tespit edilebiliyor. Bu amaçla da çeşitli donanımlar kullanılıyor. Ayrıca gelişmiş ateş tespit radarları da var. Rejim, bu donanımlardan hangisini kullanıyor, bunları kimlerden alıyor, söylemesi zor.Bu konuda Ürdün sınır güvenlik kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Hüseyin el-Zayud, bir Amerikan gazetesine, “…Cephede daha önce görmediğimiz şeyler görüyoruz. Yeni model zırhlı araçlar, jamming araçları, gece görüş ve termal (ısıya duyarlı) sistemler.” şeklinde konuşmuş bulunuyor.Bütün bunlara bakarak, rejimin dıştan gelen yeni teknolojiler, donanımlar ve Hizbullah gibi taze insan kuvveti sayesinde muhalif kuvvetlere karşı son bir-iki aydır bazı taktik kazanımlar elde ettiği anlaşılıyor ve bu sahada da bugünlerde özellikle Kusayr’da görünüyor.Muhalif kuvvetler ise bütün bunlara karşı sadece hafif silahlarla karşı koymaya çalışıyorlar. Bundan da muhalif kuvvetlere savaşın gidişatını değiştirecek kaliteli ve amaca uygun silahlara hâlâ sahip olmadıkları açıkça anlaşılıyor. İran ve Rusya, rejime ayakta kalması için yardım ederken rejimin yıkılmasını arzu edenlerin ise beklenen ve gereken yardımı yapmadıkları, vaat ettikleri yardımların da lafta kaldığı görülüyor.Suriye’de savaş alanında işte bugün bu gelişmeler yaşanıyor. Bundan da isteyen istediği sonucu çıkarabilir.
↧