Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Hekimoğlu İsmail - "Çile" benim mürşidimdir...

$
0
0
Her şey sevk-i ilahiye tabidir. Amma sebepler dairesinde İslam sarayına girmemde Necip Fazıl’ın büyük etkisi olmuştur.Nasıl ki tahkiki imanda üstadım Bediüzzaman Said Nursi ise edebiyatta da üstadım, Necip Fazıl’dır.O dönemde edebiyatın İslam’ın emrine verildiği tek dergi, Büyük Doğu’ydu. Necip Fazıl, malının, mülkünün bütününü Büyük Doğu’ya harcadı ve bitirdi. Bizim nazarımızda Büyük Doğu, cemiyeti saplandığı çıkmaz sokaktan çıkarmaya çalışan bir veli hükmündeydi.Dergiyi İstanbul’da sadece bir kitabevi satardı: Gayret Kitabevi. Bu kitabevinin sahibi Ermeni bir hanımdı. Bir gün ona gittim, dedim ki, “Büyük Doğu Gazetesi’nin satılmayanlarını iade etmeyin, ben gelip alacağım.” Onunla böyle anlaştık. Dergileri alırdım, trenin penceresinden tek tek bu dergileri atardım. Sabah namazından sonra bazı apartmanların kapısına bırakırdım. Vapurda unutmuş gibi yapar, koltukların üzerine dağıtırdım. İsterse yağmur yağsın çamurlara bulansın… İsterse birisi alıp üzerinde peynir ekmek yesin… İsterse soba tutuştursunlar. Ağzında buğday tanesi taşıyan kuş gibiyiz, onu düşürdük, yeşerirse yeşersin…Yine bir gün trenin penceresinden dergi atıyordum. Üç delikanlı geldi, “Pencereden ne atıyorsun?” “Büyük Doğu ve Serdengeçti dergileri…” “Bunlar neden bahseder?” “İslamiyet’ten.” “Bunları sana kim verdi?” “Ben memurum, maaşımdan biriktirdiğim paralarla alıyorum.” “Ne yapmak istiyorsun?” “İstiyorum ki, Müslümanlar İslamiyet’ten haberdar olsun…” “Hepimiz Müslüman’ız.” “Ben de Müslüman’ım amma dinimi bilmiyorum.” “Bilmediğin dine nasıl hizmet ediyorsun?” “Bir dergiyi pencereden atarak… Benim dini tahsilim yok, Kur’an okumasını bilmem. Dinsiz bir milletin yaşamayacağını anladım. Görüyorsunuz, her türlü kötülük serbest. Bir şeyler yapmaya çalışıyorum, tutarsa tutar, tutmazsa hep beraber batarız.” Gençler, şaşırarak yüzüme bakmıştı…1956’da Amerika’daydım. Türkiye’deki bir arkadaştan rica ettim; “Büyük Doğu’yu Amerika’ya, adresime gönder...” Gönderirdi. Deselerdi ki, “Anan-baban şu yolun başında, Büyük Doğu öbür başında…” Ben evvela Büyük Doğu’ya koşardım… Mesaiden sonra kimsenin olmadığı yerlere çekilir, başlardım okumaya. Bazen hüngür hüngür ağlardım… Bazı kimseler bizi Necip Fazıl’dan soğutmaya çalışırdı. “Vaktiyle bohem hayatı yaşamış, sosyetedir…” falan derlerdi. “Elinde kadehi görsem yine ona ‘Üstadım!’ der, yine onu okurum!” der onları sustururdum. Onun nazmı, onun nesri zemzem kuyusundan akan ab-ı hayattı. Edebi zevki ondan aldım, aklı, İslam’ın emrine sokmayı ondan öğrendim. Aleyhinde konuşanlar boş boş gezerken, her şeyini İslam uğruna feda eden oydu. Defalarca mahkeme koridorlarını arşınlayarak Yusuf Peygamber’in (as) medresesinde tahsil gören yine oydu…Onun Çile isimli kitabı, mürşitlerimden biridir…

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue