2020 Olimpiyatları, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere son günlere kadar hepimiz için en önemli konuydu. Ama gündemimiz o kadar değişti ki, artık durumun pek farkında değiliz.Olimpiyat adaylığımızı güçlendirmek üzere daha önce planlanmış uluslararası organizasyonlar içte ve dışta devam ederken komitenin sporda görmek istemediği ve olimpiyat ruhuna ters düşen protest bir ortam var ülkemizde.International Herald Tribune tarafından İstanbul’da 2’ncisi düzenlenen Sports Business Summit de önceden planlanan etkinliklerden biri. Avrupa Birliği Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ana sponsorluğunda yapılan zirvede konu, spor endüstrisinin nasıl geliştirileceği. Zirve öncesi Bakan Egemen Bağış’ın davetinde dünya spor endüstrisini yöneten ajansların yöneticileri ve IHT’nin yetkilileriyle konuşuyoruz. Konu çok geçmeden Gezi Parkı’na geliyor. Dünyadaki spor ekonomisini yönetenler Taksim Gezi Parkı’nda olup biteni merak ediyor. İstanbul aday şehirlerden biri ve spor ekonomisini yönetenler, sektörlerinin geleceğinden emin olmak istiyor. AB ve Spor Bakanlığı’nın çabaları iyi niyetli ancak zamanlama açısından talihsiz. Zirvede olimpiyat adaylığımızı güçlendirecek ağır toplar konuşmacı. International Herald Tribune’in tepe yönetiminden Stephen Dunbar Johnson, dünyaca ünlü eski atlet Serge Bobka, UNESCO CEO’su Philipp Müller-Wirth, FC Barcelona’nın eski CMO’su Esteve Calzada, WTA (Women’s Tennis Association) CEO’su Stacey Allaster gibi birbirinden önemli isimler konuşmacı olarak yer alıyor. Bunca etkili insanı bir arada bulmak ve adaylığımız için etkilemek bulunmaz fırsatken, durum dezavantaja dönmüş durumda. Gelenleri olumlu etkilemek pek mümkün gözükmüyor. Spor zirvesinin açılış konuşmasını Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış yaptı. Bağış, İstanbul 2020 adaylığının en önemli gündem ve sloganının da “Bridge Together” olduğunu söylüyor. İlginç bir durum. Bu yazıyı yazarken İstanbul’daki olaylar giderek tırmanıyor. Düşünüyorum da biz kendi aramızdaki köprüleri yakarken olimpiyatlarda vaat ettiğimiz köprüleri kurma konusunda nasıl inandırıcı olacağız?Lays’ın Ayşe teyzesi, didi’nin Naciye teyzesine benziyor mu?Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’nun iki hayali var; Hemşin’i organik ürün vadisine dönüştürmek ve Çaykur’u bir dünya markası yapmak. Çaykur’da çalışmalar son sürat devam ederken kurumun uzun zamandan beri üstünde çalıştığı “Soğuk Çay didi” pazara sunuldu. İstanbul ortalık toz duman içindeyken az sayıda yayınlanan yeni reklamlardan biri olarak ekranda dönmeye başlayınca, didi’nin mısır cipsi Lays reklamlarına benzerliği de konuşulmaya başlandı. Konuşulanların Çaykur’un reklam ajansı M.A.R.K.A.’nın başkanı ve kreatif direktörü Hulusi Derici’nin kulağına gitmesi ise kısa sürdü. Derici, “reklamlar benziyor” eleştirilerini şöyle yanıtlıyor;Reklamlarda Anadolu’dan bir teyzenin konuşması ne ilk ne de son.Görseller birbirine benzeyebilir. Bir salatalıkla muz birbirine şekilsel olarak benzer ama tadında bir benzerlik yok.Siz mesaja bakın. Mesajlar farklı.Türk halkı ice tea’ye bir türlü alışamadı. Bu nedenle raf ayı da bir türlü büyümedi.didi, ice tea değil “soğuk çay”.Raflardaki ice tea ile didi’nin boyutları da farklı. 33 cc yerine 50 cc.Derici’nin söylemleri, kişisel olarak beni ikna etmedi. Ancak didi’nin içinde doğal meyvelerin bulunduğu sağlıklı bir içecek olduğunu öğretiyor. Hulusi Derici’ye katıldığım konular da var. İnanıyorum ki didi reklamları, uzun bir süreden beri iki küresel marka Nestea ve Lipton’un ice tea pazarını oluşturma ve büyütme çabalarına doğrudan katkıda bulunacak.AK Parti oy kaybeder mi?Gezi algısını anlamak üzere Xsights’a araştırma yaptıran Marketing Türkiye’nin araştırmasının bir bölümüne daha dergide yayınlanmadan el koyuyorum. Bin 105 kişi ile internet ortamında yapılan araştırmayla sokağın nabzı tutulmaya çalışılmış. Araştırmanın internette ve eğitim düzeyi yüksek bir profilde yapıldığına dikkatinizi çekerim. Araştırmaya göre kamuoyunun çoğunluğu (% 95,5) yeşil alanların hayatlarında önemli bir yer kapladığını ifade ediyor ve yeşil alanların yeterince korunmadığına inanıyor (% 61).AK Partililer % 63,8 ile yeşil alanların korunduğunu düşünürken % 77,7 ile BDP’liler, % 69,2 ile CHP’liler ve % 63,1 ile MHP’liler yeşil alanların korunmadığını düşünüyor. Katılımcıların % 74’ü kamuya ait açık alanların özelleştirilmesini desteklemiyor.Açık alanların özelleştirilmesine en çok AB sosyoekonomik sınıf ve 55 yaş üzerindekiler (% 91,4) tepki gösteriyor.Topçu Kışlası Projesi, kamuoyunun çoğunluğu tarafından olumlu karşılanmıyor. Araştırma sonuçlarına göre, kamuoyunun yüzde 64,1’i Topçu Kışlası Projesi’ne sıcak bakmıyor.İstanbul’da yaşayanların % 75,5’ i projeye olumsuz bakıyor.% 66,9’u Gezi’de yapılacak AVM’den alışveriş etmeyeceğini söylüyor. Bu oran İstanbul’da yüzde 80,3’e kadar yükseliyor.Katılımcıların % 64’ü Taksim’de Gezi Parkı yerine yapılacak AVM’de yer alacak markaların değerinin düşeceğini düşünüyor. Taksim Gezi Parkı direnişine % 60,5 destek veriyor.AK Parti tabanının % 66’sı eylemleri desteklemiyor, % 18’i kararsız.Hükümetin izlediği yol olumsuz diyenler, olumlu değerlendirenlerin 8,6 katı.İstanbul Valiliği, Emniyet Kuvvetleri % 70, İstanbul Büyükşehir Belediyesi % 62, medya ise % 65,2 olumsuz tepki çekiyor.Ocak 2013 tarihli başka bir araştırmasından elde edilen sonuçlarla şimdikiler karşılaştırıldığında AK Parti yüzde 11,25 oy kaybetmiş gözüküyor.
2020 Olimpiyatları, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere son günlere kadar hepimiz için en önemli konuydu. Ama gündemimiz o kadar değişti ki, artık durumun pek farkında değiliz.Olimpiyat adaylığımızı güçlendirmek üzere daha önce planlanmış uluslararası organizasyonlar içte ve dışta devam ederken komitenin sporda görmek istemediği ve olimpiyat ruhuna ters düşen protest bir ortam var ülkemizde.International Herald Tribune tarafından İstanbul’da 2’ncisi düzenlenen Sports Business Summit de önceden planlanan etkinliklerden biri. Avrupa Birliği Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ana sponsorluğunda yapılan zirvede konu, spor endüstrisinin nasıl geliştirileceği. Zirve öncesi Bakan Egemen Bağış’ın davetinde dünya spor endüstrisini yöneten ajansların yöneticileri ve IHT’nin yetkilileriyle konuşuyoruz. Konu çok geçmeden Gezi Parkı’na geliyor. Dünyadaki spor ekonomisini yönetenler Taksim Gezi Parkı’nda olup biteni merak ediyor. İstanbul aday şehirlerden biri ve spor ekonomisini yönetenler, sektörlerinin geleceğinden emin olmak istiyor. AB ve Spor Bakanlığı’nın çabaları iyi niyetli ancak zamanlama açısından talihsiz. Zirvede olimpiyat adaylığımızı güçlendirecek ağır toplar konuşmacı. International Herald Tribune’in tepe yönetiminden Stephen Dunbar Johnson, dünyaca ünlü eski atlet Serge Bobka, UNESCO CEO’su Philipp Müller-Wirth, FC Barcelona’nın eski CMO’su Esteve Calzada, WTA (Women’s Tennis Association) CEO’su Stacey Allaster gibi birbirinden önemli isimler konuşmacı olarak yer alıyor. Bunca etkili insanı bir arada bulmak ve adaylığımız için etkilemek bulunmaz fırsatken, durum dezavantaja dönmüş durumda. Gelenleri olumlu etkilemek pek mümkün gözükmüyor. Spor zirvesinin açılış konuşmasını Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış yaptı. Bağış, İstanbul 2020 adaylığının en önemli gündem ve sloganının da “Bridge Together” olduğunu söylüyor. İlginç bir durum. Bu yazıyı yazarken İstanbul’daki olaylar giderek tırmanıyor. Düşünüyorum da biz kendi aramızdaki köprüleri yakarken olimpiyatlarda vaat ettiğimiz köprüleri kurma konusunda nasıl inandırıcı olacağız?Lays’ın Ayşe teyzesi, didi’nin Naciye teyzesine benziyor mu?Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’nun iki hayali var; Hemşin’i organik ürün vadisine dönüştürmek ve Çaykur’u bir dünya markası yapmak. Çaykur’da çalışmalar son sürat devam ederken kurumun uzun zamandan beri üstünde çalıştığı “Soğuk Çay didi” pazara sunuldu. İstanbul ortalık toz duman içindeyken az sayıda yayınlanan yeni reklamlardan biri olarak ekranda dönmeye başlayınca, didi’nin mısır cipsi Lays reklamlarına benzerliği de konuşulmaya başlandı. Konuşulanların Çaykur’un reklam ajansı M.A.R.K.A.’nın başkanı ve kreatif direktörü Hulusi Derici’nin kulağına gitmesi ise kısa sürdü. Derici, “reklamlar benziyor” eleştirilerini şöyle yanıtlıyor;Reklamlarda Anadolu’dan bir teyzenin konuşması ne ilk ne de son.Görseller birbirine benzeyebilir. Bir salatalıkla muz birbirine şekilsel olarak benzer ama tadında bir benzerlik yok.Siz mesaja bakın. Mesajlar farklı.Türk halkı ice tea’ye bir türlü alışamadı. Bu nedenle raf ayı da bir türlü büyümedi.didi, ice tea değil “soğuk çay”.Raflardaki ice tea ile didi’nin boyutları da farklı. 33 cc yerine 50 cc.Derici’nin söylemleri, kişisel olarak beni ikna etmedi. Ancak didi’nin içinde doğal meyvelerin bulunduğu sağlıklı bir içecek olduğunu öğretiyor. Hulusi Derici’ye katıldığım konular da var. İnanıyorum ki didi reklamları, uzun bir süreden beri iki küresel marka Nestea ve Lipton’un ice tea pazarını oluşturma ve büyütme çabalarına doğrudan katkıda bulunacak.AK Parti oy kaybeder mi?Gezi algısını anlamak üzere Xsights’a araştırma yaptıran Marketing Türkiye’nin araştırmasının bir bölümüne daha dergide yayınlanmadan el koyuyorum. Bin 105 kişi ile internet ortamında yapılan araştırmayla sokağın nabzı tutulmaya çalışılmış. Araştırmanın internette ve eğitim düzeyi yüksek bir profilde yapıldığına dikkatinizi çekerim. Araştırmaya göre kamuoyunun çoğunluğu (% 95,5) yeşil alanların hayatlarında önemli bir yer kapladığını ifade ediyor ve yeşil alanların yeterince korunmadığına inanıyor (% 61).AK Partililer % 63,8 ile yeşil alanların korunduğunu düşünürken % 77,7 ile BDP’liler, % 69,2 ile CHP’liler ve % 63,1 ile MHP’liler yeşil alanların korunmadığını düşünüyor. Katılımcıların % 74’ü kamuya ait açık alanların özelleştirilmesini desteklemiyor.Açık alanların özelleştirilmesine en çok AB sosyoekonomik sınıf ve 55 yaş üzerindekiler (% 91,4) tepki gösteriyor.Topçu Kışlası Projesi, kamuoyunun çoğunluğu tarafından olumlu karşılanmıyor. Araştırma sonuçlarına göre, kamuoyunun yüzde 64,1’i Topçu Kışlası Projesi’ne sıcak bakmıyor.İstanbul’da yaşayanların % 75,5’ i projeye olumsuz bakıyor.% 66,9’u Gezi’de yapılacak AVM’den alışveriş etmeyeceğini söylüyor. Bu oran İstanbul’da yüzde 80,3’e kadar yükseliyor.Katılımcıların % 64’ü Taksim’de Gezi Parkı yerine yapılacak AVM’de yer alacak markaların değerinin düşeceğini düşünüyor. Taksim Gezi Parkı direnişine % 60,5 destek veriyor.AK Parti tabanının % 66’sı eylemleri desteklemiyor, % 18’i kararsız.Hükümetin izlediği yol olumsuz diyenler, olumlu değerlendirenlerin 8,6 katı.İstanbul Valiliği, Emniyet Kuvvetleri % 70, İstanbul Büyükşehir Belediyesi % 62, medya ise % 65,2 olumsuz tepki çekiyor.Ocak 2013 tarihli başka bir araştırmasından elde edilen sonuçlarla şimdikiler karşılaştırıldığında AK Parti yüzde 11,25 oy kaybetmiş gözüküyor.