Quantcast
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Selim Işıklar - 2006 ve 2013 yıllarındaki benzerlikler ve küresel piyasalarda oynanan oyunlar

Image may be NSFW.
Clik here to view.
2006 ile 2013 yılları, gerek siyasi gerekse ekonomik açıdan son derece benzer gelişmelere sahne oluyor.Türkiye, Brezilya ve Macaristan’ın, hatta Tayland’ın 2013 olayları ile ne gibi bir ilişkisi olabilir diye düşünebilirsiniz. Söyleyeyim; 2006, seçimler öncesi son virajdı. Türkiye’de 2007 yılında iki önemli seçim vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler. Piyasalarda her şey nisan ayına kadar iyi gitmişti ki Danıştay saldırısı ile birden işler tersine döndü. Bir anda piyasalar altüst oldu. Borsa o andan itibaren büyük bir çöküşe girdi ve faizler tırmanışa geçti. Hatırlanırsa gerçek failler kısa bir sürede bulunmasaydı hükümet aleyhine linç kampanyaları başlatılmış ve belki de 27 Nisan 2007 e-muhtırası gerçek bir darbeye dönüşebilecekti. Macaristan bu işin neresinde, derseniz o yıl Macaristan’da büyük olaylar oldu, hükümet karşıtı gösteriler, hükümet binaları önünde büyük çadırlar kurularak hükümetin istifası istendi. Olaylar durulmadı ve ekonomi çökertilerek Macaristan 2008 yılında IMF ile büyük bir anlaşma yapmak zorunda bırakıldı. Aynısı Türkiye içinde denendiyse de IMF anlaşması son anda önlendi. Brezilya’da o yıl seçim vardı ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan olayların siyasi deprem etkisini göstermesi Brezilya piyasalarını ve siyasetini karıştırdı. Tayland’da ise aynı yıl darbe oldu. (Şimdi de Mısırda). 2006 yılında ‘Uluslararası finans çetesi devrede’ başlıklı analizimde bu konuya değinmiştim. Açıkçası aradan 7 yıl geçmiş olsa da mega spekülatörlerin senaryosunda çok önemli bir değişikliğin olmadığı görünüyor. Kritik bir viraja daha giriliyor. Önümüzdeki hafta Merkez Bankası önemli bir karar verecek. Düşük faiz politikası ile politika faizini benzer piyasalara göre daha agresif sürdüren Merkez Bankası bu defa yukarı yönde karar alacak gibi görünüyor. Bu toplantı öncesi oluşan beklentilerin doğrultusunda bir karar çıkması halinde piyasalar da hem döviz hem de Borsa’da olumlu hareketler yaşanabilir. Eğer ‘Merkez’ daha yumuşak bir geçiş yaparsa (düşük ihtimal) döviz piyasalarında yukarı yönlü hareketler söz konusu olacaktır. Yabancı yatırım bankaları 100 baz puanlık bir artış öngörüyor. Yabancı yatırım bankaları demişken JP Morgan, Türkiye için kritik bir karar vererek ‘ağırlığını azalt’ tavsiyesinde bulundu daha bir hafta önce ‘ağırlığını artır’ tavsiyesi vermişken, gelen son karar tipik bir mega spekülatör taktiği. Zamanlama açısından bakıldığında ise Taraf gazetesinin Halkbank haberi ile çakışması özellikle bu banka hissesi başta olmak üzere bankacılık sektörü üzerinde satış baskısına sebep oldu diyebiliriz. Dünyada bilanço sezonu başlarken önümüzdeki haftadan itibaren bizim şirketlerimizin de bilançoları gelmeye başlayacak. Borsa İstanbul salı günü Merkez Bankası toplantısı sonucuna göre tepkiler verecek. Endeks 77 bin puan üzerinde zorlanıyor görüntüsü veriyor. Eğer salı günü piyasalarda yabancı çıkışları yaşanmaz ise endeks bir kez daha 77 bin puanı geçmeye çalışacak. Aksi takdirde 74 bin puana doğru bir geri çekilme yaşanabilir. Sonuç olarak ay sonuna doğru ABD istihdam verileri ve FED kararları çok daha önemli gözüküyor. Suriye konusu başta olmak üzere Türkiye’yi etkileyen siyasi gelişmeler henüz fiyatlara yansıtılmadı. Piyasalar şimdilik Merkez Bankası’na ve FED’e odaklı. Siyasi gerilimlerin şimdilik azalmış olması bittiğini göstermiyor. Para bolluğunun giderek azalacağı endişeleri, Çin ekonomisinin son 10 yıla göre daha kırılgan görünüm içinde olduğu algısı dış negatif etki. Yükselen enflasyon, artan siyasi tansiyon ve faizler üzerindeki baskılar ile yüksek cari açık Türkiye için tehlikeli. Durumun düzelmesi için petrol fiyatlarının hızla gerilemesi ve enflasyonun düşüşe geçmesi oldukça önemli. Bunlar Türkiye ekonomisini rahatlatabilir. Çözüm süreci ve Suriye konusunda işler Türkiye’nin istediği gibi mi yoksa rayından çıkarak mı gelişecek? Bu konularda ekonomi ve piyasalar için soru işaretleri.Piyasalar, Merkez’in kararını bekliyorTahvil ve döviz piyasalarında son iki ayda tam anlamıyla bir fırtına yaşandı. Türkiye’de Taksim Gezi Parkı eylemleri olarak adlandırılan sokak hareketleri manidar bir zamanlama ile faiz yükselişleri birlikte başladı. Mayıs ayı içinde not artırımı hem doları hem de faizleri baskıda tutması beklenirken, olayların başlamasına az bir süre kala hem faizler hem de döviz piyasalarında yükselişler başlamıştı bile. Sonuçta tahvil fiyatları yüzde 4,50 seviyesinden yüzde 9’lara yükselirken ABD Doları 1,78 seviyesinden 1,97 seviyesine yükseldi. Ama piyasalarda ateşi yükselten asıl gelişme ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke’nin tahvil alım programının aralık ayından başlayarak 2014 yılı sonunda sonlandırılabileceği sözleri olmuştu. Bu sırada Merkez Bankası rezervleri altın fiyatlarındaki düşüşle birlikte 135 milyar dolardan 122 milyar dolara gerilemişti. Sonuç olarak gözler Merkez Bankası’na çevrildi. Hafta içinde Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, faiz koridorunda artış sinyali vererek döviz fiyatlarını baskıda tutmayı başardı. Merkez Bankası’nın salı günü alacağı karar oldukça önemli. Kurlar üzerinde ya yukarı yönlü ya da aşağı yönlü sert hareketler Merkez Bankası’nın faiz koridorunu ne ölçüde artıracağına bağlı. Piyasa beklentisi 100 baz puan. Sonuç olarak yükselen enflasyon verisi, FED politika değişikliği ve siyasi gelişmeler düşük faiz politikasından vazgeçme dönemine girilmesini hızlandırmış gözüküyor.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue