Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Selim İleri - En sevdiğiniz romancı…

$
0
0
Bence ve benim için sinir bozucu soruların başında gelir: “En sevdiğiniz romancı… romancılar?” Hiç değilse kırk yıldır soruldu, soruluyor. Oysa, en sevdiğimiz romancı, romancılar, dönem dönem değişir.Değişmez adlar için çok uzun yıllara, deneyimlerden geçişlere ihtiyaç vardır. Sözgelimi Virginia Woolf, elbette çok sevdiğim bir romancı, eserinden çok şey ‘öğrendiğim’ bir romancı. Bakın nasıl başlamıştı serüvenimiz: Virginia Woolf, o zamanlar, 1960’lar!, benim için, eniştemin kitaplığında duran bir kitabın, Deniz Feneri’nin yazarıydı. Millî Eğitim Bakanlığı’nın yayınları arasında yer alan Deniz Feneri, öteki, hepsi de birörnek kapaklı kardeşlerinin yanında durur, fakat bana, çözemediğim birtakım sırlı sözler söyleyerek kardeşlerinden ayrılıverirdi.Sonra bir gün onu okuyacağımı, birdenbire de bir şeylerin değişeceğini âdeta sezinlerdim. (Aynı sezinleyiş, yine eniştemin kitaplığındaki Yaz Yağmuru için de geçerliydi. Nitekim, gün gelecek, koyu bir Tanpınar hayranı kesilecektim…)Deniz Feneri’ni ortaokuldayken bir iki kez okumaya teşebbüs etmiştim. Daha ilk cümlede takılıp kalıyordum. O zamanki duygulanımlarımla dile getirirsem; küçük James’in bir mağazalar katoloğundan oyuncakmışçasına buzdolapları, koltuklar, iskemleler kesiyor oluşu öylesine hoşuma gidiyordu ki, romanın gerisini okumaya –heyecandan- gücüm kalmıyordu. Çünkü ben de gazetelerden, dergilerden, tıpkı James gibi, hep de oyuncak niyetine, otomobiller, kamyonlar, dikiş makineleri kesmeye kalkışmıştım, çocukluğum boyunca. Ya makasın körlüğünden, ya beceriksizliğimden, bir türlü başaramazdım. İşte ilkokul yıllarımda kalmış böylesi bir girişimi şimdi bir romanın ilk sayfasında okuyordum…Deniz Feneri’nin gerçek bir edebiyatsever olduğuna inandığım çevirmeni Naciye Akseki Öncül, bu eşsiz romanı dilimize kazandırmakla yetinmemiş, bir de önsöz kaleme almıştı. Önsözü kim bilir kaç defa okumuş, yirminci yüzyıl romanı konusunda belki bilgiler edinmiş, ama Deniz Feneri gibi bu önsözün de sırlarına bir türlü ulaşamamıştım. Sonra… Giderek…Giderek Deniz Feneri başucu kitabım olacak, önsözün derinlemesine açımladığı Virginia Woolf’u en sevdiğim romancılar, yazarlar arasına katacaktım.Küçük James’in büyümesi, ergenlik çağını geçmesi, hepi topu bir roman boyunca göz kamaştırıcı ayrıntılarla, sıçramalarla, zaman aşımlarıyla anlatılır. Bense, bu büyüyüp başına buyruk olmayı ancak kendi yaşamımla kavrayabilecektim; bu da hayli zaman alacaktı…Eleştirmenlerin, yeni bir roman anlayışının dürtüsüyle yazıldığını kabul ettikleri, gelgelelim pek o kadar başarılı bulmadıkları Jacop’un Odası için de aynı serüven yaşandı diyebilirim.Jacop’un Odası Fransızca çevirisinden okumaya çalışıyor, bir yandan da Türkçe’ye çevirmeye ‘didiniyordum’. Jacop’u kendime benzetiyordum… Ne var ki, Woolf’un çetin ceviz üslûbu inanılmaz bir köstekti. Bu kısa, özlü romanın hayli bulanık sahnelerini, bugün, ancak, çok canlı anılar gibi hatırlıyorum. Yıllarca, her birini, zihnimde yaşattığım için. Gelelim yarım kalmış son romana, Perde Arası’na. Tomris Uyar’ın emeğiyle, Perde Arası Türkçe yayımlanalı kim bilir kaç yıl geçti, kaç uzun yıl. Birçok kitap okudum, birçok kitabı soluk soluğa okudum, Perde Arası’nıysa hep birer, ikişer sayfa, özümseye özümseye. Bende yaşamalıydı bu roman, hatta kendisi gibi yarım kalmalıydı…Bir romancıyı niye severiz, neden severiz? Öyle çarçabuk yanıtlanacak bir soru değil. Eseri hayatımıza ‘nüfuz’ ettikçe severiz diyeceğim ama, yetersiz kalıyor. Şu söylenebilir: Şüphesiz ki, eserlerini tekrar-tekrar okumak ihtiyacını duyduğumuz romancıları seviyoruz…

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue