İnanın ki bu karşılaşmayla ilgili çok daha hoş şeyler yazmak isterdim çünkü İngiltere’de futbol ortamı sürekli bir bayram özelliği taşır. Bizim de bunun bir parçası olma şansını bulmamız önemliydi. Gelgelelim takımlarımızın hazırlık dönemi denilen şu sürekli mazeret hali hemen her maça damgasını vuruyor. Yine de kazanmak önemlidir. Galatasaray bunu bildiğini gösterdi.Terim’in sahaya çıkardığı kadro yine 8 yabancılıydı ama isteneni yapmaktan uzaktı. Bilinen ve alışılan savunma hatalarının yanında koca bir 45 dakikada hücum etkinliği olarak Drogba’nın attığı şuttan başka hiçbir şey yapılamamış olması üzücüydü. Takım adeta öğle uykusundaydı. Sadece Drogba’nın kalitesi ve Amra-bat’ın çabası kayda değer iki küçük nottu. Sneijder’in bile kayboluşu rakibin becerisiydi. Özellikle dönen topların hemen hepsini onların alması Cim Bom’un düpedüz boğulmasına yol açarken penaltıyı ve mutlak gollük bir fırsatı kullanamayışları Galatasaray’ın oyunda kalmasını sağladı. Porto, Avrupa’da başaltı takımların belki de en iyisi. Galatasaray ise henüz bu düzeyin biraz altında. Üstelik Portekiz temsilcisi daha hazır durumda. Nitekim ilk 45 dakikada mutlak bir üstünlüğe sahiptiler. Hem takım halinde oyun hem de bireysel etkinlik olarak daha yukarıdaydılar. Ancak ikinci yarıda bu durumu sürdüremediler. Cim Bom devrede uykudan uyanmış gibiydi; sadece ilk 10 dakika içinde ilk yarının tamamından daha fazla hücum etkinliği ortaya koydu. Sneijder’in daha çok top kullanmaya başlamasıyla da bunu sürdürüp golü buldu. Sahada doğru işler yapıldığında çok şeyin değişebildiği görüldü. Oyunun büyük bir bölümünün aynı takımla oynanması, değişikliklerin son 15 dakikaya bırakılması daha doğru bir hazırlık mantığıydı. Arsenallilerin eski oyuncuları Eboue’ye gösterdikleri sevgi maçın hoş yanlarından biriydi. Biraz da bununla coşan Eboue maça damgasını vuran hareketi oluşturdu. Galatasaray’ın kazandığı penaltıda bunun da payı var demek haksızlık olur ama en azından tribün sinerjisi etkendi. Melo’nun geçen sezon başından çok daha iyi oluşunu da olumlular listesine yazmayı unutmayalım. İlk penaltıyı kurtaran Muslera’yı da oraya ekleyelim. Dany’nin üçüncü maçta üçüncü penaltıya yol açması, Chedjou’nun da ona katılması ne kadar endişe vericiyse Porto’nun ikisini de kullanamayışıyla maçın kazanılması o kadar güzeldi. Hazırlık maçı da olsa Sarı Kırmızılı takım Avrupalı karakterini ortaya koymayı bildi ve bugün Arsenal’le oynayacağı maçı finale dönüştürmeyi başardı.
↧