Oyun Bruno Alves atılınca döndü. Gerçi Galatasaray ikinci yarıya, ilkiyle kıyaslanmayacak ölçüde atak ve etkili bir başlangıç yapmıştı. Ancak Fenerbahçe de iyi direniyordu.63’te Alves kırmızıyı görünce, Fenerbahçe’nin oyun düzeni de stratejisi de zorunlu olarak değişti. Kontrol tümüyle Galatasaray’a geçti.Bruno Alves’in ilginç bir yapısı var. Evet deneyimli, pozisyon almayı biliyor, topu iyi kullanıyor, ilk müdahaleleri başarıyla yapıyor ama... Gereğinden fazla agresif. Zaten kariyerine baktığınız zaman bu agresifliğin yansımasını ortalama dört maçta bir kart istatistiğinde de görebiliyorsunuz.Artık oyun tarzı haline gelmiş bu agresifliğin bedelini arkadaşlarını böylesi kritik bir maçta yalnız bırakarak ödedi Alves. Ancak daha önemlisi, Süper Kupa’yı kaybetmesine zemin hazırlayarak da takımına ödetti.Oyunu iki farklı bölümde değerlendirmek lazım. İlk yarı keyifliydi. İki takım da taktik disipline sadık kalarak oynadı. Top daha çok orta alanda dolaştı. Ancak kalite yüksek, mücadele üst düzeydeydi. Webo, Sow ve Kuyt da takım savunmasına katkı yapmaya yönelince, Fenerbahçe ilk kez bir oyun bütünlüğünü sergiledi. Galatasaray ağırlığını devre sonlarına doğru hissettirdi. Fenerbahçe’nin hele Salzburg maçlarında ortaya çıkan, savunmanın arkasına atılan kenar ortalardaki zaafını iki net pozisyon üreterek değerlendirdi.63’ten sonraki bölümde ise oyun neredeyse tek kaleydi. Fenerbahçe, Kadlec’i alana dek Mehmet Topal’ı stopere çekti. Orta saha etkinliği ve tabii ki hücum girişimleri azaldı. Savunma ağırlıklı oynadı. Fiziki direnci de düşmeye başlayınca, Galatasaray’ın dış şutları, pozisyonları, gol girişimleri hissedilir biçimde arttı.Artık golün ne zaman geleceği beklenir olmuştu. Ancak Galatasaray yaklaşık 30 dakikalık süreyi, bir türlü lehine kullanamadı. Golü uzatmanın 9. dakikasında attı.O gol Fenerbahçe’yi kamçıladı. Takım psikolojilerini değiştirdi. Fenerbahçe saldırganlaştı. Galatasaray skoru korumaya uğraştı. İlginçtir, normal sürede bulamadığı pozisyonları, Fenerbahçe yediği golün ardından sıralamaya başladı. Bekir vurdu, Muslera kurtardı. Ardından Kuyt, Muslera’ya, Sow direğe takıldı. Takımının en iyilerinden Muslera, uzatmanın sonlarında Sow’un bir kafa şutunu daha çıkarınca, Süper Kupa bu sezon da Galatasaray’ın müzesine taşındı. z.col@zaman.com.tr
↧