60 yıl önce bu hafta, 19 Ağustos 1953’te İran Başbakanı Muhammed Musaddık, ABD-Britanya destekli bir darbeyle devrilmişti.Pek çok tarihçi ve siyasi analiste göre, bu, tüm CIA güdümlü ya da esinli darbelerin anası addedildiği gibi ABD ile bölgedeki ülkelerin ilişkileri üzerinde hâlâ süregiden muazzam bir tesir bıraktı.Yaşlı başlı bir aristokrat olan Musaddık, 1951’de başbakan seçilince, ulus inşası ile modernleşme projeleri için kolları sıvamıştı. Bu plana, bugün Britanya Petrolleri (BP) diye bilinen, o dönemki adıyla Anglo-İran Petrol Şirketi’nin (AIOC) İran petrol rezervleri üzerindeki kontrolünü sona erdirmek de dahildi. Zira şirketin sahibi olan Britanya hükümeti, elde edilen yüksek kârlardan İran’a kaydadeğer bir pay vermeyi reddediyordu. Gerçekten de AIOC’nin millileştirilmesi karşısında öfkeden çıldıran Londra ile Washington, birlikte Musaddık’ın devrilmesini organize etti. Böylece Britanyalılar petrol şirketlerini geri aldı, Musaddık hükümetinin önünde sonunda İran’da komünist rejime yol açacağına inanan Amerikalılar da o dönemdeki baş düşmanları Sovyetler Birliği’ne karşı (Türkiye’nin yanında) yeni bir set çekmekten mutlu oldu.İran’da Musaddık’ın devrilmesiyle iktidara gelen Şah Rıza Pehlevi, Washington’ın güçlü desteğiyle ülkeyi otokrat biçimde yönetti, ta ki, 1979’da, diğer itkilerin yanısıra ateşli bir Amerikan karşıtlığından beslenen İslam Devrimi gerçekleşene dek. İran’ın nükleer emelleri meselesini çözmenin hâlâ bu kadar zor olmasının sebeplerinden biri, Tahran ile Washington arasında 60 yıl öncesine uzanan işte bu derin güvensizliktir.Ortadoğu’daki jeopolitik manzarayı değiştiren darbe, ABD ile Sovyetler arasında Soğuk Savaş dönemindeki bölgesel hakimiyet mücadelesini körükledi. Ağustos 1953 olayları, aynı zamanda, ABD’nin 1950 ve 60’larda diğer ülkelerde hükümetleri istikrarsızlaştırma ve darbeleri teşvik etmeye yönelik birbirini izleyen gizli çabaları için şablon teşkil etti. Birkaç gün önce, CIA’in 1953 darbesinin kendi emriyle düzenlendiğini ilk kez kamuoyu nezdinde açıkça kabul etmesi, tesadüf olmasa gerek. Ulusal Güvenlik Arşivi’nce (NSA) yayımlanan gizli CIA belgelerinde, Musaddık’a yönelik darbede ABD’nin oynadığı merkezî rol net biçimde gözüküyor. NSA’dan Malcolm Byrne’in Foreign Policy’deki yazısı ve Today’s Zaman’a verdiği mülakatta izah ettiği üzere, CIA’in darbedeki rolü dünyanın geri kalanının yıllardır bildiği bir şey. Hem Amerikalı ve Britanyalı gizli servis çalışanları hem de pek çok uzman, kod adı Ajax olan operasyonla ilgili kitaplar yayımladı. İki ABD Başkanı –Bill Clinton ve Barack Obama- ve bir Britanya Dışişleri Bakanı –Jack Straw- ülkelerinin darbeye karıştığını kamuoyu önünde kabul etti. İlk kez olan ise Amerikan istihbarat âleminin darbedeki sorumluluğunu üstlenmek istemesi ki, bu, Britanyalı meslektaşlarının hâlâ daha yanaşmadığı bir jest.Musaddık’a yönelik darbenin tekrar gündeme gelmesi, tarihî ve siyasî sebeplerden önemli. Türkiye siyasetiyle ilgili mükemmel kitabıyla (Hilal ve Yıldız) tanınan Stephen Kinzer, aynı zamanda ‘Şah’ın Bütün Adamları: Bir Amerikan Darbesi ve Ortadoğu Terörünün Kökenleri’ kitabının da yazarı olarak, darbeyi, ABD açısından kısa vadeli zafer, uzun vadeli fiyasko olarak görür. Darbe, İran’ın milli ruhunda önemli yer tutmaya ve Tahran-Washington ilişkilerini zehirlemeye devam ediyor. Bölgenin geri kalanında da 1953 darbesi, tüm tarafların Amerikalıları fırsatçılık ve şuursuzlukla suçladığı Mısır’da ABD’nin sarsak politikasına verilen aşırı olumsuz tepkilerde bir kez daha tanıklık ettiğimiz güçlü Amerikan karşıtlığının en eski yapıtaşlarından birini oluşturuyor. Umarız, CIA, bugün hâlâ önem arz eden diğer operasyonların tarihi kayıtlarını da kamuoyunun bilgisine sunar. Dahası, Musaddık darbesine dair itirafları, ABD açısından hem yeni İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile nükleer dosya konusunda hem de Tahran’ın kuvvetli hissiyatının olduğu diğer meselelerde ikili görüşmelerin önünü açacak daha geniş çaplı güven inşa paketinin bir parçası olur.Tarihin, fena halde ihtiyaç duyulan ilerlemeyi durduran bir yük halini alabildiğini sıklıkla görüyoruz. Karanlık sayfaların yerine yenilerini açmak ya da en azından haklarında dürüst olmak ise, tökezlemeden ilerlemek ve sorunlu geçmişi aşmak için gereken coşkuyu verebilir.
↧