İnternetin fenomen kedisi “Grumpy cat”ten haberiniz vardır muhakkak. Asıl adı Tardar Sauce olan bu kedinin 930 bin Facebook hayranı ve 90 bine yakın Twitter takipçisi var.Yakın zamanda fotoğraflarından oluşan bir de kitabı çıktı. İnsanlar her bir fotoğrafının altına onun ağzından bazı komik laflar yazarak yüzündeki asabi ifadeyle eğleniyorlar. Mesela kediye “Bir keresinde mutlu olmuştum. Hiç hoşuma gitmedi” dedirtiyorlar. Bir diğerinde kediyi Hz. İsa’yı temsil eden birinin kucağına oturtuyorlar. İsa güya ona diyor ki “Ben senin günahların için öldüm.” Kedi de gayet soğukkanlı “İyi” diye cevap veriyor.Grumpy cat’in huysuzluğu bana sanki umursamazlığından değil hayatı fazla ciddiye almasından gibi geliyor. Eğer Türkiye’de yaşasaydı, neden böyle aksi olduğunu acaba şöyle mi açıklardı:Huysuzum çünkümuhtaçlara yapılan yardımlar şova dönüşüyor.Huysuzum çünkü teşhir edilmesi gerekenlerle gizlenmesi gerekenler ayrımı yapılamıyor.Huysuzum çünkü susulacak zamanla konuşulacak zaman karıştırılıyor.Huysuzum çünkü bir şey bilen herşeyi biliyormuş gibi yapıyor.Huysuzum çünkü özür dilemenin şifasından yararlanılmıyor.Huysuzum çünkü “ben dini böyle anlıyorum” yerine “din budur” deniliyor.Canım sıkkın çünküinsanlar inançları ve soyları yüzünden fişleniyor.Canım sıkkın çünkü ne pahasına olursa olsun kazanmaya odaklanılıyor.Canım sıkkın çünkü yemek yemekten çok insan hakkı yeniyor.Canım sıkkın “bizden olanların” yanlışları kutsanırken, “bizden olmayanların” doğruları yalanlanıyor.Canım sıkkın çünkü mazlum adına yola çıkılıp zalim olunuyor.Canım sıkkın çünkü adalet dağıtılırken kıl kırk kez yarılmıyor.Deliriyorum çünküşiir hem dillerden hem edalardan kovuluyor.Deliriyorum çünkü herkes kendini ötekinin vasisi zannediyor.Deliriyorum çünkü muhalefet ederken hakikatler değil çıkarlar gözetiliyor.Deliriyorum çünkü dost ve düşman seçmekte çok acele ediliyor.Deliriyorum çünkü özgürlüğün kendini sınırlamakla kazanılacağı bilinmiyor.Deliriyorum çünkü güldürerek değil korkutarak eğleniliyor.Niye yüzüm gülsün ki,bütün televizyon kanallarında aynı anda benzer programlar var. Haberler bile saniyesi saniyesine aynı anda veriliyor.Niye yüzüm gülsün ki, televizyondaki tartışmalarda öğrenip gelişmeye değil laf sokup, benzetmeye çalışılıyor.Niye yüzüm gülsün ki, fiyatlar biliniyor da değerler bilinmiyor.Niye yüzüm gülsün ki, siyasetin ve paranın gücüne tapılıyor.Niye yüzüm gülsün ki, sansürü biz yaparsak iyi, başkaları yaparsa kötü addediliyor.Niye yüzüm gülsün ki dünya her an değişirken sözlerin en bayatları pazara sürülüyor.Öfkeliyim çünkükadınlarınız erkekleşiyor, erkekleriniz kadınlaşıyor.Öfkeliyim çünkü şiddetinize bağımlı oldunuz.Öfkeliyim çünkü eleştiriden korktuğunuz kadar nefsinizden korkmuyorsunuz.Öfkeliyim çünkü hakarette bonkör, merhamette cimrisiniz.Öfkeliyim çünkü kalabalıkların negatif enerjisinden besleniyor, yalnız kalamıyorsunuz.Öfkeliyim çünkü şikayet ettiğiniz kadar şükretmiyorsunuz.Ne yanibinalarınız ve tabelalarınız benim yüzümden daha çirkin değil mi?Ne yani binası bol, yeşili az şehirleriniz benim yüzümden daha çirkin değil mi? Ne yani yiyecekleri israf edip çöpe atmanız, giyecekleri israf edip dolapta bekletmeniz benim yüzümden daha çirkin değil mi?Ne yani gereğinden fazla eşyayla doldurduğunuz evleriniz benim yüzümden daha çirkin değil mi?Ne yani yaşınıza ve bedeninize uymayan o giysileriniz benim yüzümden daha çirkin değil mi?Bana bak çok bilmiş huysuz kedi! Bırak hayata karşı bu pek duyarlı olma numaralarını. Daha çok balık yemeli, daha çok süt içmelisin ki aklın başına gelsin. Yok geri alıyorum bu söylediğimi, muhakkak ki fazla beslendiğinden böyle ukalâ olmuşsun sen. Önce bir kendi yamukluğunu düzelt. Git kendine bir Merkez Efendi bul, dizinin dibinden ayrılma. Şaşılığını bir tedavi etsin de herşeyin yerli yerinde olduğunu anla artık. Zıtları birleyenlerin öfkesi kalıyor muymuş bir sor ona. Hadi bakayım, sağdan sağdan yürü, başını topraktan ayırma...
↧