Garip bir dünyada yaşıyoruz. Kimisi imkanı olduğu halde borcunu ödemekten imtina ediyor, kimisi zamanından önce ödeyip “aman şundan bir kurtulayım; ölür-kalırım ahirete borçlu gitmeyeyim” diyor.Halbuki her iki kesim de dinî, ahlâkî ve hukukî bağlamda borcun ne demek olduğunu; dünyevî ve uhrevî, ferdî ve içtimaî, vâkî ve muhtemel getiri ve götürülerini gayet iyi biliyor. Mesela; Efendimiz’in (sas) belli bir dönemde borçlu sahabilerin cenaze namazını kıldırmaması. İkinciler bu hadisten hareketle “Efendimiz’in borca bakışı bu; ahirette şefaatinden mahrum kalırım; borcun en iyisi ödenmiş olanıdır.” diyerek borca girmemeye, girdiyse zamanında hatta zamanından önce ödemeye dururken; birinciler bu hadisin erken dönemlerde vârid olduğunu, daha sonraları Efendimiz’in (sas) mevtanın borcunu beytü’l mal’den ödeyerek namazını kıldığını söylüyorlar. Bu bilgi doğru ama bu Allah Rasulü’nün (sas) borca bakışını değiştiren, ilkini nakzeden bir ameliye olmadığını görmüyorlar.Şuna ne dersiniz “İmkanı olduğu halde borcunu ödemeyip geciktirmek zulümdür.” (Buhari, İstikraz,12) Bir hadis daha: Efendimiz (sas) “Allah’ım! Borçtan Sana sığınırım.” diye dua dua yalvarıyor. Sahabe “Ne kadar da çok bu duayı yapıyorsun” dediklerinde; “Kişi borçlanınca çok konuşur ve yalan söyler; söz verir ama sözünde durmaz.” (Buhari, Ezan, 149) Bu hadislerin te’vil, tefsir, şerhe ihtiyacı var mı?Yazımız ise borcunu zamanından önce iskonto karşılığında ödeme ile alakalı. İki şekilde oluyor. Birincisi alacaklı paraya sıkışıyor ve borçlusundan bunu talep ediyor. İkincisi borçlu borcunu zamanından önce ödeme imkanına kavuşuyor ve ödemek istiyor. Ama her ikisinde de devreye giren bir unsur var; borçtan/alacaktan indirim yani halk arasında kullanılan şekliyle iskonto.Soru şu; borcun indirimi borcu zamanında ödeyememe durumunda olduğu gibi ödeme zamanını nazara alarak borca yapılacak ilave karşılığında uzatma ile aynı değil midir? Zira her ikisinde de zamana maddi bir bedel belirleme söz konusu. İşte bu benzeme noktasından hareketle “Vade uzatmaya bedel borca yapılan ilave faiz olunca, indirim de faiz olmaz mı?” diye soruluyor.Hukukçular görünüşte birbirine benzeyen bu iki örneği birbirinden ayırıyor ve iki ayrı mesele olarak değerlendiriyor. Özetle “Vadesinde ödenmeyen borca ilave yapmayı yasaklayan ayet, hadis ve sahabe kavilleri olmasına rağmen, borçtan indirim yapmayı yasaklayan bir beyan yoktur. Aradaki benzerlik ise hükme mesned teşkil etmez. Etseydi vadeli satışın da haram olması lazımdı. Çünkü faizli muamele ile vadeli alış-veriş arasında ciddi bir benzerlik söz konusudur ama bu benzerliğe rağmen Allah açık beyanıyla faizi haram alış-verişi helal kılmıştır.” diyorlar.Bu yaklaşımı destekleme sadedinde şunun da ilave edilebileceğini düşünüyorum. Borcu zamanından önce ödeme akde yapılan yeni bir ilavedir. Fıkıhtaki tabirle sözleşmeyi karşılıklı anlaşmayla fesh manasında ikale’dir diyemiyorum zira akit bütünüyle bozulmuyor aksine akit devam ediyor sadece ödeme şartlarında ilaveler söz konusu. O zaman bu ilaveyi talebinden kimden geldiğine bakarak ikiye ayırabiliriz. Eğer alacaklıdan geliyorsa -ki sebep ne olursa olsun; ister paraya sıkışma, ister alacağını erken tahsille elde edeceği parayı sermaye yaparak daha kârlı başka ticarî işlemlerde kullanma vs.- son tahlilde bu, alacaklının borçlusuna yapmış olduğu indirimdir, ihsandır, iyiliktir. Dolayısıyla bir mahzur söz konusu değil.Talep borçludan geliyorsa -ki burada da sebep ne olursa olsun; ister borçtan bir an önce kurtulma, ister erken ödemekle elde edeceği iskonto miktarını başka yerde kullanma vs.- bunu yasaklayan ayet, hadis, sahabe kavli olmamasına binaen yine mahzurlu değildir.Fakat söz konusu indirimi suistimal etmeye, ticaret ve kazanç kapısı haline getirmeye gelince orada durmak gerekir. Çünkü bu, toplumdaki ticaret ahlak, işleyiş ve düzenine zarar verir. İnsanlar arasındaki güven ilişkisini sarsar. Özellikle rakamların çok büyük olduğu, şahıslar yerine kurumların devrede yer aldığı borçlanmalarda uzun vadede ekonomik sistemin işleyişine bile tesir edecek mahiyete bürünebilir.Hasılı; İslam’ın borcu en güzel şekilde ödeme ile alakalı koymuş olduğu genel ilkeler bizim hareket tarzımızı belirlemeli.
↧