![]()
Ligin matematiği değişecek: Fenerbahçe ile Beşiktaş’ın Avrupa kupaları dışına itilmesi ile yeni bir dönem başlıyor. Ligin iç dinamikleri değişecek.İki yıl boyunca hesaplar başkalaşacak. Misal, bu sene Fenerbahçe ilk sırada yer alsa bile ikinci olan takım Şampiyonlar Ligi’ne direkt gidecek. Kupa finaline yükselirse finalist diğer takım UEFA bileti alacak. Bu durumda ligin son hafta matematiği evrim geçirebilir. Diyelim Fenerbahçe şampiyonluğa gidiyor. Bu durumda Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ya da bir başkası son haftalara ikinci sırayı garantilemiş girerse maçların galibiyete verilen 1 milyon TL değeri dışında sportif çekiciliği karmaşık hale gelebilir. Lig bir yerden sonra fena halde kopabilir, maçlar karmaşık hesaplar içinde boğulabilir. Şampiyonlar Ligi’nden gelecek para muazzam bir güç getirdiğine göre Fenerbahçe’nin şampiyonluğu diğerlerinin tarihi üzüntüsü olsa da ekonomik kazancına dönüşeceğinden ikinci ya da üçüncü olmanın bir mahzuru kalmayacaktır. Yine Galatasaray bu sezon Avrupa’da oynayacağından fikstür yoğunluğundan etkilenip puan kaybetme riskleriyle karşılaştığında soğukkanlı bakıp ikinci sırayı garantileyecek viteste gidebilir. Nitekim cezalar Fenerbahçe’yi ligi şampiyon bitirip taraftarını psikolojik olarak rahatlatmak için ekstra motive ederken, Galatasaray’ı şampiyon olmasak da Şampiyonlar Ligi’ne gidebiliriz rahatlığıyla Avrupa’da koşturabilir.Bu durumda Fenerbahçe’nin şöyle bir hesap ayrımında olduğunu düşünüyorum.Ya iki boş geçecek yılı genç oyuncularının gelişimine ayırıp, bir sonraki sezona yeni yüzüyle girme kararı alacak. Salih, Alper, Recep Niyaz iskelete yerleşerek tecrübe ve ritim kazanacaklar ya da Avrupa’ya gidemiyorsam içeride iki seneyi şampiyon bitirmeliyim, diyerek popüler davranmayı sürdürecek.Fenerbahçe’de esas devrim, bu iki yıl genç adamları geliştirip ekol yaratmakla olur..Kupa 2: Kupa Galipleri Kupası, 2000 yılıyla birlikte tarih oldu. Oysa Avrupa’nın iki numaralı kupası olarak başka bir şöhreti vardı. Hepimiz severdik Kupa-2’yi.. Liglerinde yerel kupayı kazananlar arasında büyük bir düello yaşanırdı. Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan takım iki yıl boyunca içeride başlayıp dışarıda bitirdiği bir parkurda hiç kaybetmeyerek başka bir başarıyı ispat ederdi. Kupa galibi başkalaşırdı.Kaldırılıp, UEFA Kupası olarak bilinen Kupa-3 ile birleştirilen Kupa Galipleri Kupası’na yazık ettiler..UEFA Ligi, bir Şampiyonlar Ligi çakması olmaktan öte gidemedi. İçinde harika takımlar olsa da en iyilerin ardında kalanları teselli turnuvası olabildi ancak.. Sponsor cephesini de böyle etkilediği çok belli..Futbolda sınıfsal farklılıklar, zenginler ligi ile kaybedenlerin ligi garipliği yaratan bu uygulamaya bir kez daha itiraz etme hakkımı kullanıyorum.Yerel kupa maçlarının yeniden daha önemli haline gelmesini sağlayacak Kupa 2 geri dönmeli..Üç kupanın birlikte oynandığı yıllar, üç farklı kahve aroması tadında hizmet veriyordu futbol oyunu.. Şimdi iyi kahvenin yanında bir de kötü kahve servisi var!Ben üçüncü aromayı, en az şampiyon kulüpler kupası kadar özel bir yerde duran Kupa kazananların en büyük kupacı olmak için yarıştığı ligi geri istiyorum!.Hem sponsorlar tematik bir ayrıştırmayla desteklerini güçlendirir, hedeflerine ulaşırlar hem bu kadar maç günü varken, ekran varken futboldan üç farklı tat alınan günlere döneriz..Benimkisi öylesine bir geçmişe özlem işte!..Beşiktaş taraftarı ve bilet fiyatları: Geçen yıl İnönü tribünleri çoğu zaman boş kaldı. Boş kaldı derken efsane kapalı tribün bilet fiyatları nedeniyle dolmadı. Açık tribün ise tarihi günler yaşadı. Bu yıl acayip bir şey oldu. Feda sezonu kabullenmişliğinin ardından büyük bir patlama yaşanıyor. Taraftar, Olimpiyat Stadı’nı hıncahınç dolduruyor. İki maçta iki büyük kalabalık izledik. Kulübün moral değerleri öylesine yüksek ki CAS tarafından cezasının onanması bile 60 bin seyircinin özgüveniyle çok acı vermedi. Üstüne üstlük gelir rakamlarının ikiye katlanması ile birdenbire gözler ışıldıyor. Belli ki taraftar yeni İnönü stadının tüm kombinelerini alacak. Çünkü tuvaleti, cafe’si, restaurant’ı, otoparkı ile yağmurdan uzak, güneşi gölgeleyecek özelliğiyle cazip hale gelecek ve yıllardır eskimiş koltuklara yüksek bedel ödemek istemeyen taraftar topluluğu yerini alacak.Olimpiyat Stadı iki maçta bile Beşiktaş taraftar profilinin ne kadar geniş olduğunu gösterdi aslında..Geçen yıl ürün mağazalarına büyük ilgi gösteren, kırmızı renk tişört ve formalara ödeme yaparak potansiyelini ispatlayan taraftar, Beşiktaş tarihinin yeniden yazılmasına büyük adımlarla katkı sağlıyor.Yönetimin bilet fiyatlarken geçmişte düştüğü hataları bugünün gerçekleriyle iyi harmanlayıp yeni İnönü yıllarını doğru planlaması için güzel günler bunlar..Yeni stat heyecanı, güçlü bir ana sponsor, yeni yardımcı sponsorlar, toparlanan takım imajıyla bir dev geri dönüyor. Türk futbolunun ihtiyacı olan bu geri dönüşe bir de tavsiyeyle katılalım. Birçok Beşiktaş taraftarı kızabilir ama büyük jest olacaktır.Beşiktaş yönetiminin ilk işi yeni stada ezeli iki rakibini davet etmek olmalı.Beraber geçen yılların anısına değer vererek fark yaratmalılar. Mesela İnönü ilk yılında artık anılarda kalan TSYD Kupası’nı yeniden düzenleyip bir yıllığına da olsa geçmişle bugünü birbirine bağlayabilir. Gelirini TSYD’ye vermesinler ama adı öyle olsun, geçmişe bir selam çakılsın. Hatta geliri bir futbolcu sendikası kurulması için bağışlayarak ülke sporunun incisi futbol’un emekçilerini mesleklerine sahip çıkan adamlar haline getirmeye yardımcı olabilirler.. Bu İnönü Stadı’na ve Türk futboluna saygınlık kazandıracak bir hamle olur. Fenerbahçe formalı Metin Oktay ile Galatasaray formalı Can Bartu’nun jübile maçında verdiği resmin unutulmamasını sağlar. İnönü ölümsüzleşir. Beşiktaş büyük bir jest yaparak iki kardeşini baba evinde kucaklamış olur.İyi olmaz mı?İyi pazarlar.