![]()
Eylül ayı yazın bitişinin, kışın başlayacağının habercisidir. Kuzey yarım küresinde, bu ayı takiben iki ayda yazın güneşli günlerinden yavaş yavaş uzaklaşırken, kışın bulutlu ve soğuk günlerine doğru yaklaşıyoruz. Bu yıl global piyasalarda yaşananlar, meteorolojik takvime benzeyecek görünüyor.Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (FED)’den piyasalara verilen yüklü dolarla, son dört yıl piyasa oyuncuları için yaz havası gibiydi. Bu yılın başından itibaren ABD ekonomisindeki ılımlı toparlanmayla birlikte, FED’in parasal sıkıştırma yapabileceğini gündeme getirdi. FED’in 22 Mayıs’taki toplantı sonrası yapılan açıklamada halen sürdürülmekte olan aylık 85 milyar dolarlık tahvil geri alımlarının eylül ayından itibaren kısıntıya gidileceği belirtildi. O tarihe kadar, ABD’den açıklanan aylık ve çeyrek bazdaki ekonomik veriler, piyasalarda çok yakından takip edildi. Söz konusu ekonomik veriler olumlu geldiğinde FED’in eylüldeki parasal sıkılaştırma yapacağı beklentisi güçlendi. Söz konusu veriler olumsuz geldiğinde de FED’in eylül olarak işaret edilen tahvil geri alımlarında kısıntı yapma beklentisi sonraki aylara ötelenebileceği beklentisine dönüştü. Bu süreçte pariteler, altın ve diğer kıymetli metal ve emtia fiyatları piyasa oyuncuları ve yatırımcıları başını döndürecek derecede sürekli dalgalandı. Eylül ayına yaklaşıldıkça FED’in parasal sıkılaştırma beklentisi arttıkça, yabancı yatırımcılar gelişmekte olan ülkelerdeki yabacı yatırımcıların söz konusu ülkelerdeki portföy yatırımlarından çıkışları hızlandı. Bu nedenle global piyasalarda bu konudaki tedirginlik arttı. Bu konudaki beklentiler eylül ayına kilitlendi. Bu sırada Suriye’deki iç savaşta, askerî güçlerin halkına kimyasal silah kullanması, dünyada yankılandı. Birleşmiş Milletler(BM)’in ve ABD’nin devreye girmesiyle Suriye’ye askerî müdahale gündeme geldi. Geçen haftadan beri piyasalarda Suriye’ye askerî müdahale fiyatlanmaya başladı. Suriye ekonomisinin, dünya ekonomisindeki yerinin oldukça küçük olması nedeniyle askerî müdahalenin ekonomik yönden bir etkisi olması beklenmiyor. Ancak, Suriye’yi destekleyen Rusya, Çin ve İran ile ABD ve NATO ülkeleri arasında bir bloklaşma oluşması piyasaları tedirgin ediyor. Bu nedenle Suriye’ye askerî müdahalenin kısa süreli hava saldırısı şeklinde olması bekleniyor. Bu arada konu ABD Başkanı Obama tarafından Senato’ya taşındı. Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylamada, ABD’nin Suriye’ye askerî müdahalesi kabul edildi. Konu hafta başında Kongre’de oylanacak. Ayrıca, perşembe günü; Rusya’daki G-20 toplantısında da konunun, masaya yatırılması beklentisi oluştu. Bu süreçte Suriye’ye askerî müdahale konusu piyasaların gündemin ikinci sırasına inmesiyle gözler ABD’den açıklanacak istihdam verilerine çevrildi. Perşembe günü ABD’den açıklanan haftalık işsizlik maaşı başvurusu verisinin beklentilerden olumlu gelmesiyle tarım dışı istihdam verisinin de olumlu geleceği beklentisi oluştu. Ancak, dün açıklanan tarım dışı istihdamın 180 bin olan beklentinin aşağısında 169 bin olarak gerçekleşmesiyle FED’in 18 Eylül toplantısında tahvil geri alımlarındaki kısıntının, gelecek aylara ötelenebileceği beklentisi oluştu. Bu sırada para piyasalarında dolar paritesi bir miktar gerilerken, altın fiyatı 1365 dolar/ons’tan 1385 dolar/ons’a yükseldi. Perşembe günü dolar 2,0840 TL ile yeni bir zirveye ulaştı. Dün 2,070 TL’den açılan dolar, söz konusu istihdam verisi sonrası 2,050 TL’ye geriledi. 24 ayar altın fiyatı da gün açılışındaki 91,10 TL/gr seviyesinde küçük çaplı dalgalandı. G-20 toplantısından Suriye’ye askerî müdahaleyle ilgili bir konsensüs sağlanması beklenmiyor. Haftada başında da gözler yeniden Suriye’ye ve FED’e çevrilecek. Beklenen eylül geldi?..