Ankara’da gündem ‘demokratikleşme paketi’. Beklenti yüksek. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay çıtayı çok yukarıya koydu. “Sessiz devrimin devamı...” dedi.Devrim niteliğinde düzenlemeler neler? Herkes bunların peşinde. Son şekli de verilmiş değil. Bugün Başbakan Erdoğan başkanlığında bir toplantı daha yapılacak. Orada son nokta konulur mu? İhtimal. Haftaya sarkması da sürpriz olmaz. Paketin serencamı ilginç. İki aydır sürekli ‘paketin tamamlanmak üzere olduğu’ söylendi. Tatile girmeden Meclis’e sevk edileceği hükümet açıklamasıydı. Ardından Başbakan Erdoğan tarafından en kısa zamanda kamuoyuna açıklanacağı duyuruldu.Biraz ağırdan alınması sebepsiz değil, çözüm sürecinin akışıyla ilgili. Planlandığı gibi terör unsurları ülke topraklarını terk etmede pek hızlı davranmadı. Aksine yavaşladı. Oysa eylüle kadar büyük mesafe alınacağı öngörülüyordu. Oran yüzde 20’lerde kaldı. Çıkanların da büyük çoğunluğunun kadın, yaşlı ve çocuk olduğunu bizzat Başbakan söyledi. Ayrıca dağa çıkışlar da durmadı. Son gelişmeyi biliyorsunuz. Hafta içinde Kandil ‘geri çekilmeyi durdurduğunu’ duyurdu. Gerekçe Ankara’nın adım atmaması. Bu, sürecin tersyüz olması anlamına gelmiyor tabii. Eylemsizlik kararı değişmedi. O eski kanlı günlere özlem duyan yok. Herkes sürecin devamından yana. Terörsüz günlerin tadı alındı bir kere. Bölge insanı rahatladı. Yıllar sonra hayat normale döndü. Demokratikleşme paketi sürecin bir parçası. Tıkanmanın önünü açacak yollardan biri. Sadece süreçle ilişkilendirilmesi doğru değil. AK Parti sözcüleri paketi daha geniş perspektife oturtuyor. Referans olarak da AK Parti’nin 2012 kongresinde açıklanan 62 maddelik ‘2023 Vizyon Belgesi’ni gösteriyor.O belgede çok radikal öneriler var. Paket 62 maddenin tamamı değil elbette, bir bölümü. Çözüm sürecine bakan yönleri olmakla birlikte kapsamı çok daha geniş. Alevi kesimin sorunlarına çözüm arayışı da var. Kamuda kılık kıyafeti yeniden tanımlayan düzenleme de... Başörtüsü yasağının kaldırılması yani. Paket kamuoyuna açıklanmadan içeriğine ilişkin değerlendirme yapmak zor. Şu kesin ki pakette sona yaklaşıldı. Zaten Meclis’in açılmasına da kısa süre kaldı. Paketin ayrıntılı halde önümüzdeki hafta açıklanması kuvvetle muhtemel. Ankara’da tahminler bu yönde.Beklenti ne derece karşılanacak? Siyaset alanı BDP’lilerin istediği şekilde demokratikleşecek mi? Yüzde 10 barajı aşağıya çekilecek mi? Cezaevindeki milletvekilleri serbest bırakılacak mı? KCK davalarını düşürecek yasal düzenleme yapılacak mı? Yerel yönetimler güçlenecek mi? Ana dilde eğitime ara formül bulunacak mı? Daha açık ifadeyle Kürtçe eğitimin önü devlette olmasa bile özel okullarda açılacak mı? Kısaca, “Sessiz Devrim”in devamı nasıl gelecek?Bu soruların cevabını beklemeyin. Ancak havayı yansıtabilirim. Yüzde 10 barajı masada yok. Değerlendirmeye bile alınmadı. Hiç konuşulmadı, tartışılmadı. Başbakan Erdoğan, açıklamalarıyla yüzde 10 barajında kapıyı bir daha açılmamak üzere kapattı. Bunun yerine ‘Daraltılmış seçim bölgesi’ ile ilgili çalışma yürütülüyor. Epey de ilerleme sağlandı. Büyük ihtimalle pakette olacak. Hükümet, yüzde 10 barajının düşürülmesi talebine ‘daraltılmış seçim bölgesi’ ile cevap veriyor. Bu, BDP’nin derdine ilaç olmaz. Yerel yönetimleri rahatlatacak düzenleme de var. Anadilde eğitim konusuna Başbakan Erdoğan’ın sıcak bakmadığı biliniyor. Buna rağmen ‘ara formüller’ üzerine çalışma gündemden çıkmış değil. Alevilerle ilgili maddeler var. Kanaatim, BDP’yi tatmin etmese bile paketin tıkanan çözüm sürecinin önünü açacağı yönünde. ‘Sessiz Devrim’ dendiğine göre de sürprizlere açık olmak lazım.
↧