Futbolun gerçeği bu... Sen kapasiteni zorlayarak oynamaya çalışıyorsun. Rakip kendi vasatını ortaya koyuyor. Ama o vasat bile açık farklı bir hezimeti yaşatıyor.Neden? Oyun stratejindeki tutarsızlık yüzünden.Bu düzeydeki maçlarda, hele de Real Madrid deneyimi, kalitesi, gücündeki bir takım karşısında hücum-savunma dengesini beceremezsen, maalesef işte böyle ağır bir bedel ödüyorsun.Real Madrid, skora yansıyan tempoda, baskılı, atak ve Galatasaray’a nefes aldırmayan bir futbol mu oynadı dün?Hayır. Ama o stratejide, oyun aklını taktik disiplinine de katarak ve tabii ki yeterliliklerini sahaya yansıtarak oynadı. Galatasaray’a adeta bir strateji dersi verdi. Oyunu başlangıçta kendi alanında kabullendi. Galatasaray’ın baskısını kırmak, etkisini azaltmak, temposunu düşürmek istedi. Buna karşın ilk yarım saatte kalesinde üç önemli tehlike yaşadı. Casillas ve o sakatlanınca yerine giren Lopez’in klaslarını ortaya koydukları başarılı müdahalelerle gole izin vermedi. Sonrasında ilk ani atakta Eboue-Chedjou ikilisinin hatalarından yararlanıp, Isco ile skor avantajını elde etti.Savunmada sürekli dengesiz yakalanan, önde oynamak ve gol atmak için arka alanda devamlı risk alan Galatasaray, yine bireysel hatadan kaynaklanan ikinci golden sonra oyun disiplinini tamamen yitirdi. Üst üste gelen gollerle dağıldı ve sahasında tarihi bir fark yedi.Real Madrid, yalnızca bu grubun favorisi değil. Şampiyonlar Ligi’nin de en iddialı ekiplerinden biri. Tabii ki böyle bir rakibi yenerek gruba başlamak hem çok keyifli, hem de önemli bir avantaj olurdu. Ancak Galatasaray, galiba bir puan maçı oynadığı ve futbolun ‘kazanamıyorsan, kaybetmeyeceksin’ gerçeğini unuttu.İlk yarım saat dışında oyuna hiç tutunamadı. Orta alanda çöktü. Savunması kevgire döndü. Hele ikinci yarıda, uluslararası düzeydeki ne kötü, en ezik, en iç acıtıcı oyunlarından birini oynadı.Evet futbolda kazanmak için hücum etmek şart. Ama kaybetmemek için de savunma yapmak ve üstelik Real Madrid karşısında yüksek konsantrasyonla takım savunması yapmak gerekliydi. Galatasaray ne yazık ki bunu hiç yapmadı. Rakibin her atağında kalesinde deprem yaşadı. Bir kumar oynadı, kaybetti. Ve ilk maçı ağır bir yenilginin getirdiği hüsranla kapadı.
↧