Quantcast
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Ahmet Selim - Literatüre geçecek bir olay

Image may be NSFW.
Clik here to view.
Tıbbî bir orijinalite olduğu ve insan yapısını yansıttığı için bir hastalık vakasından söz etmek istiyorum. Bizim hanım, belki 25-30 yıldır hiç ilaç kullanmaz.Dişini bile morfinsiz çektirir. Acısına dayanıyor, fakat ilaç kullanılmasına alerji gerekçesiyle izin vermiyor. Yaşlanınca hastalıklar kendini göstermeye başladığı için, bu durum da beni kahrediyordu. Sadece, kudret narı ve karanfil gibi şeylerle, sıkıntılarını halletmeye çalışıyordu. Taşikardisine uyguladığı şey, sadece ağzına bir avuç karanfil atmaktı.Hele morfinsiz diş çektirmesi bana apayrı bir üzüntü veriyordu. Bazen iltihaplı dişini bile çatır çatır çektirdiği oluyordu. Dişçi hanımla özel görüşmeler yapıyordum. Dediğim şuydu: “Kendini dayanmaya şartlandırınca çekin, bir şey olmaz, dayanır, daha önce denedik…” Olay beynin şartlandırılmasıyla ilgiliydi, biliyordum, ama bir şey yapamıyordum.Benim kanaatim ise her şeye alerjisi olmanın mantıkla bağdaşmadığı ve durumun kendi kendini şartlandırmaktan doğan beyinsel bir durum olduğuydu. Fakat bu kanaatime dayanarak kendisine baskı yapmayı da fazla sürdüremiyordum ve artık her şeyi oluruna bırakmıştım. Peki ama başımıza basit bir apandisit olayı gelse ne yapacaktım? Anlatılabilecek gibi bir çaresizlik değildi. Hele morfinsiz diş çektirmeleri sırasında içim acıyordu. Kendine göre metotlar uygulayarak ve bazı ayetler okuyarak hastalıklarına çare aramayı yıllar boyunca sürdürmesi, bütün ailemizin ortak üzüntüsüydü.Bir gün cerrahi müdahale gerektiren bir durum oluşmaya başladı. Anestezisiz, antibiyotiksiz, tam anlamıyla “ilaçsız” operasyon elbette ki mümkün değil. Fakat derdi gittikçe ilerliyordu. Vücut fonksiyonları gün geçtikçe bozuluyordu. Bir açmaza doğru sürüklendiğimiz belliydi. Gıda maddelerini de yine alerji sebebiyle gitgide azaltıyordu. Kırmızı et zaten yemezdi, tavuk etini de kesti. Pirinç devre dışıydı. Kullanabileceği ancak birkaç gıda maddesi kalmıştı ve çok zayıflamıştı.Sonunda “Ne olursa olsun, ne yaparsa yapsınlar beni Sema Hastanesi’ne (Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne) götürün.” dedi. Ben o hastanede daha önce yatmıştım ve o da refakatçi olarak hep yanımdaydı. Nasıl ilgilendiklerini bildiği için orayı istiyordu. Hastaneye yatırdık ama “hiçbir ilaç kullanamayan bir hasta”dan umutlu olmak mümkün değildi.Bundan sonra olanlar çok ilginç ve önemlidir:Prof. Coşkun Şahin adında bir cerrah bazı sorular sormuş, durumu değerlendirmiş ve “böyle alerji olmaz” demiş. Sonra da hastamızı ameliyat etti ve şifaya kavuşturdu. Bayılma, ayılma, her şey normal ve hiçbir alerjik durumu yok. Güçlü antibiyotikler uyguladı, yine alerji yok. Sevindik şaşırdık, bize bir rüya gibi geldi. 30 yıldır her ilaca alerjisi var diye hiçbir ilaç kullanmayan hastamıza her türlü ilaç uygulanıyordu ve hiçbir terslik olmuyordu. Prof. Coşkun Şahin Bey’in uzmanlığına, dirayetine; insanlığına cesaretine hayran kalmıştım. İçimi minnettarlık ve takdir heyecanları doldurmuştu... Biz vaktiyle alerji kürsülerine de gitmiştik ve hiçbir sonuç alamamıştık. Ben de bu alerjinin bir saplantı olduğuna inanıyordum ve daima “bazı sanatkâr hekim dostlara ihtiyacım var ki bu konuyu görüşeyim” diyordum. Prof. Coşkun Şahin bu müzmin saplantıyı tek başına ve bir hamlede çözdü. Literatüre geçecek bir vakadır. Ayrıca, başta çok değerli dostum başhekim Sayın Prof. İlyas Akdemir olmak üzere, yakinen ilgilenen bütün seçkin doktorlara ve hastane personeline minnetlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue