O Ses Türkiye (OST), insanları sosyal statüsüne, gelir düzeyine bakmadan Allah vergisi yetenekleriyle eşit kılıyor.Bu nedenle de herkes kendini o sahnede şarkı söylerken hayal edebiliyor. Sahne alma sürecinin nasıl işlediğini bilmiyorum ama reytingler her an bir sürpriz olabilecek yarışmanın izlendiğini gösteriyor. Aslında OST’de iki yarışma birden izleniyor; sahnedekiler ve onları seçenler. İzleyici biraz da jüri ağırlıklı anlık gelişmeleri kaçırmamak için yapışıyor ekrana yoksa onca saat boyunca gerçekten müzik dinletisi diyebileceğiniz 1-2 yarışmacı çıkıyor. OST’nin stüdyodaki izleyenleri gençler ancak belli ki kurallar çok sıkı, değerlendirmelerden hoşnut olmasalar bile gıkları çıkmıyor. Peki, stüdyoda paşa paşa oturanlar sosyal medyada OST için ne diyor? Televizyon reyting ölçümü yapan SBT’nin müşteri ilişkileri direktörü Nihal Sağlam, izleyenlerin sosyal medyada verdiği anlık tepkileri ölçen bir yazılım geliştirdiklerini anlatınca OST’ye ilişkin bir analiz istedim. Hadise, Murat Boz, Ebru Gündeş ve Gökhan Özoğuz bakın sosyal medyada nasıl karşılık bulmuş? Reytingler OST’nin geçtiğimiz yıldan daha çok izlendiğini gösteriyor. Anlaşılıyor ki jüri değişimi iyi olmuş. İlgi çekici yarışmacıların bulunduğu bölümde tweet sayısı artıyor. Mesela Tuğçe Gendigelen’in yarıştığı bölümde yayın saati boyunca toplam 15.063 tweet, 12.092 farklı kullanıcı tarafından atılmış. 4, 11,12 Kasım tarihlerinde alınan toplam tweet’lerin jüri üyelerine göre dağılımı şöyle: Hadise (897), Murat Boz (728), Ebru Gündeş (582) ve Gökhan Özoğuz (264). Hadise çok konuşuluyor ama kullanıcıların olumsuz eleştirilerini de en çok o alıyor (580 olumsuz). Araştırmada ilginç bir nokta var. İzleyicileri OST saatinde bir başka program yayınlandığında sinirleniyor ve tepkilerini sosyal medyada dile getiriyor. Araştırma yapılırken Acun Ilıcalı’nın TV8’i aldığını, haber merkezi çalışanlarını işten çıkardığını, eğlence kanalı yapacağını, Yetenek Sizsiniz ile OST’yi reytingleriyle birlikte yeni kanalına taşıyacağını öğreniyoruz. Eğlence sihirli sözcük. Artık herkes her ortamda eğlenmek istiyor. Ilıcalı bütünüyle eğlence kanalı olacağını söylediği kendi kanalında bundan böyle istediği zaman istediği programı yapacak. Düşünüyorum da bunca düşünülmesi gereken ciddi konular varken sürekli eğlendiren bir kanal halkı ne güzel oyalar!Kendisi stadyumda, aklı sosyal medyada takım taraftarıAkıllı telefon markası HTC, “Futbolda Sosyal Medya” araştırması yapmış ve bir maç hakkında yapılan paylaşımların üçte birinin o an tribünde maçı izleyenler tarafından üretildiğini tespit etmiş. Bakınız, maça değil de küçücük ekrana yoğunlaşanlar neler yapmış?Önemli maçlarda izleyenlerin % 83’ü ikinci ekran kullanıyor.Amatör bilirkişi olarak yorum yapmayı seviyor, maç skorunu (% 24), golleri (% 23), hakemleri (% 14) eleştiriyor.Tribünlerdeki tezahürat sosyal medyada sosyal gürültü oluyor. En çok gürültüyü de Chelsea taraftarları çıkarıyor. Kulüp yönetimi ise taraftarı kadar gürültücü değil.Malatya, Uluslararası Film Festivali’yle kayısının yükünü hafifletiyor4. Malatya Uluslararası Film Festivali için köşe yazarı dostlarla bu yıl bir kez daha Malatya’dayız. Bunca yılın kayısı kentinde film festivali olur mu sorusunu sorduruyor büyük hazırlık. Film festivali Malatya Valiliği, Malatya Kayısı Araştırma-Geliştirme ve Tanıtma Vakfı sorumluluğunda yapılıyor. Vali Vasip Şahin, festival için Malatya markasını oluşturma çabalarımızın bir gereği diyor. Malatya marka şehir konseptinde kayısıya çok abanmıştı. Kültür ve sanata odaklanan böylesine bir etkinlik Malatya’dan farklı ortamlarda söz edilmesini de sağlayacak. Kaldı ki bölgesel anlamda da olumlu etkilenmeler olacak. Gördüğümüz hazırlıkların 1 milyon TL’lik küçük bir bütçeyle yapılıyor olması ise bir başka başarı. 400 yerli ve yabancı konuk, seçkin jüri üyeleri ve günlere yayılmış etkinlikler çoklu koordinasyon gerektiriyor. Vali Şahin, festivalin sürdürülebilir olması için valilik bünyesinden çıkarılıp özel sektör tarafından sahipleniyor olması gerektiğini düşünüyor. Kalıcılık için festivalin bölgesel olmasını da düşünmek gerekir. Köklenmesi için ise zamana ve uluslararası mecrada ciddi bir tanıtım bütçesine ihtiyaç var. Malatya’da kayısı, kiraz, elma, kitap, türkü ve film festivalleri yapılıyor. Hepsini kurumsal bir yapı altında toplamak da gerekir ki etkinin şiddeti artsın. Malatya’nın, her ilçesi farklı. İlk gezimizde Pütürge, Darende, Battal Gazi ve Orduzu’ya gitmiştik. “Malatya’da Sonbahar” adını verdiğimiz gezimizde bu kez dostlarla Arguvan, Arapkir, Doğanşehir ve atalarımın doğduğu Polat’a gittik. 3 gün boyunca tarihten toprağa, doğal güzellikten bitki örtüsüne kadar şehre ekonomik değer katacak pek çok şey gördüm. Yediğim, içtiğim de dâhil gördüklerimi anlatmaya devam edeceğim.
↧