Türkiye, ihracata dayalı büyüme modeli uyguluyor. Global finansal krizin Avrupa ekonomisini olumsuz etkilemesi bu bölgeye yapılan ihracatın azalması, yeni pazar arayışlarını da beraberinde getirdi.Türkiye bir yandan pazar çeşitlendirmesi, diğer yandan da ürün çeşitlendirmesine giderek dış pazar payını artırma çabalarını sürdürüyor. Dış pazarların durgun olduğu dönemde de iç pazara yönelerek istikrarlı büyüme trendine giriyor. Mayıs ayında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (FED), makro ekonomik göstergelerin ABD ekonomisinde toparlanma sürecine girilmesiyle bu yıl içinde parasal sıkılaştırmayı başlatabileceğini açıklamasıyla dünya pazarlarında daralma sinyalleriyle birlikte dünya pazarlarında rekabet kızıştı. Türkiye de mevcut pazar payını koruyabilmek adına yeni tedbirler alıyor. Maliye Bakanlığı elmas ve pırlantalı takılarda ihracatın artırılabilmesi için hammadde ithalatından alınan yüzde 20 oranındaki Özel Tüketim Vergisi’ni (ÖTV) kaldırma kararı aldı. Uygulamanın 1 Ocak 2014’te yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bakanlık, yapılan çalışmada pırlantanın yurtiçindeki satışında sıfır olarak uygulanan Katma Değer Vergisi’ni (KDV) yüzde 18’e çıkarıyor. Pırlanta ve elmas gibi değerli taş ithalatında ÖTV’nin kaldırılması ve Borsa’dan geçmeyen değerli taşa KDV getirilmesi 2008 yılından beri sektörün en önemli isteği olarak sürekli gündeme geliyordu. Şimdi sektör, ÖTV’nin kaldırılmasıyla yurtdışından hammadde olarak ithal edilen pırlanta ve elması vergi ödemeyeceği için üretilen mücevheratın yurtdışına satışında uluslararası rekabet gücüne kavuşacak. 2011 yılında kurulan ve bugüne kadar vergi nedeniyle hiç işlem gerçekleşmeyen İstanbul Altın Borsası’ndaki Elmas ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda bundan böyle ithal edilen elmas ve pırlanta, anılan Borsa üzerinden kayıt altına alınarak ülkeye girecek. Böylece sektör de bu konuda kayıt altına alınacak. Avrupa ve Ortadoğu’nun üretim merkezi konumunda olan Türkiye’deki mücevher sektörü, halen 200 ülkeye ihracat yapıyor. Mücevher İhracatçıları Birliği verilerine göre 2013 yılının ilk 10 ayında sektör 1 milyar 830 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yıl sonuna kadar bu rakamın 2,50 milyar dolarlık hedefe yaklaşması bekleniyor. Sektör temsilcileri, ÖTV’nin kalkmasıyla mücevher sektörünün gelecek 5 yılda ihracatının 15-20 milyar dolara ulaşacağını belirtiyorlar. Yeni düzenlemeye göre yurtiçinde satılan pırlanta ve elmaslı takıların satışından yüzde 18 KDV alınacak. Diğer taraftan sektörün dış ve iç talebi karşılamak ve ürünleri çeşitlendirmek adına değerli taş kaynaklarını da değerlendirmek amacıyla yeni taş kesim atölyeleri kurulacak. Böylece kuyumculuk sektörü; üretim, istihdam ve ihracatı artırarak ülke ekonomisine katkı da sağlayacak. Altın fiyatlarının geleceği ihracatın artırılması açısından önemli olacak. Son haftalarda FED yetkililerinden gelen açıklamalar, parasal sıkılaştırmaya ne zaman başlanacağı konusunda kararsızlık içeriyor. Mayıs ayında FED’den gelen açıklamalarla kulağına kar suyu kaçan büyük fonların her fırsatta portföylerindeki altını sattıkları gözleniyor. Aynı gerekçelerle bu hafta içinde altın 1237 dolar/ons fiyatıyla son 4 ayın en düşük seviyesine geriledi. FED’in aralık sonuna kadar parasal sıkılaştırma kararı almazsa yıl sonuna kadar altın 1230-1285 dolar/ons aralığında dalgalanabilir. Bu süreçlerde yine düşüşler daha sert, yükselişler daha sınırlı olabilir. İç piyasada 24 ayar altın fiyatı dolar/TL fiyatıyla şekilleniyor. Yıl sonuna kadar dolar 1,9700-1,9200 TL’ye doğru geri çekilirse 24 ayar altın fiyatı bugünkü 81,00 TL/gr seviyelerinden 79,00-78,00 TL/gr’a kadar da gerileyebilir. Altın fiyatı geriledikçe kuyumculuk sektörü de hareketlenecek.
↧