Mahkeme, son olarak haciz veya ihtiyati haciz kararı için açılan ve kazanılan davanın gereğinin yerine getirilmemesine imkân tanıyan bir kanuni ifadeyi de Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Böylece vatandaşların, devletin iş ve işlemlerine karşı korunması sağlanmış oldu.Haciz veya ihtiyati haciz genelde alacaklıların, konumuzda ise devletin alacaklarını güvence altına almaya çalışan bir güvenlik müessesesi. Bir kişi veya kurumun devlete olan borcunu zamanında ödememesi halinde başvurulacak bir zorunlu tahsil biçimi. Özellikle yüksek meblağlı vergi farkı çıkacak incelemelerde de mükellefin mal kaçırmasına mani olmak için inceleme elemanının isteği ve belirlediği rakam üzerinden ihtiyati haciz uygulanabiliyor. Bahse konu mahkeme kararında da bir inceleme sonucu çıkan vergiler sebebiyle arabasına haciz konulan bir mükellef, bu haczin yersiz olduğuna ve kaldırılmasına ilişkin bir dava açmış. Davayı kazanan mükellef de idareden, mahkeme kararının uygulanmasını ve dolayısıyla haczin kaldırılmasını istemiş. Normalde olması gereken de bu aslında. Çünkü Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların idare tarafından en geç otuz gün içerisinde yerine getirilmesi gerekiyor. Ancak ilgili kanunda, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edileceğine ilişkin bir hüküm vardı. Yani idare, mükellefin haczin kaldırılması için açtığı ve haklı bulunduğu bir davanın kararını temyiz aşaması bitinceye kadar uygulamama hakkına sahipti. İdare de bu hükme dayanarak, mükellefin haczin kaldırılması yönündeki mahkeme kararının yerine getirilmesi yönündeki talebini reddetmiş. Mükellef, işlemi mahkemeye taşıyınca, mahkeme bu hükmün Anayasa’ya aykırılığını iddia ederek Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etmiş. Yüksek Mahkeme, verdiği kararla bu hükmün Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar vermiş. Kararda; itiraz konusu kuralla, haciz ve ihtiyati hacze ilişkin idari işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararları derhal uygulanmazsa, kişilerin telafisi imkânsız veya zor zararlarla karşılaşacaklarının altı çiziliyor. Unutulmamalı ki mahkemelerin verdiği yürütmenin durdurulması kararıyla amaçlanan şey, kişilerin hak arama özgürlüklerini daha etkili biçimde kullanabilmelerini sağlamaktır. Hal böyleyken verilen kararın yerine getirilmemesi, gerçekleştirilmek istenen hukuksal yararı ve hak arama özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Mahkeme, verdiği bu kararla bir kez daha kişisel özgürlükler kapsamında önemli bir adım attı. Unutulmamalıdır ki; kişilerin, devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliştirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğünün sağlandığı bir hukuk düzeninde gerçekleşebilir.Kale, Avrupa’ya İtalya’dan açılıyorKale Grubu, dünya seramik sektörünün merkezi sayılan İtalya-Bologna’da kurulu Fincuoghi firmasını 2011’de satın aldı. İtalya’da bir seramik tesisinin yüzde 100 Türk sermayeli yabancı bir şirket tarafından satın alınması, daha birkaç yıl öncesine kadar neredeyse imkânsız görünüyordu. İtalya’nın 10 büyük seramik şirketinden biri olan Edilcuoghi ve Edilgres markalarını üreten Fincuoghi şirketinin alınması, uluslararası pazarlarda hızla büyüyen Kale Grubu’nun konumunu güçlendirdi. Avrupa’nın kalbinde yer alan seramik üssü Sassuolo bölgesindeki bu lojistik merkez ve güçlü markalar, Kale Grubu bünyesinde kurulan Kale Italia tarafından yönetiliyor. Kale İtalya yatırımının en iyi şekilde olması için hem marka değerlerini artıracak hem de kalıcı olmayı sağlayacak yeni ürün yelpazeleri oluşturuldu. Edilcuoghi ve Edilgres markalı ürünler Türkiye’de de satışa sunuldu. Kale İtalya, 2012 yılını 17 milyon Euro ciro ile bitirdi. 2013 yılında ise 33,5 milyon Euro hedefleniyor. İtalya’daki yatırım, Kale Grubu’nu hem dünya pazarında hem de Türk seramik sektöründe farklı bir yere koyacaktır. Kale Italia ile ihracatı yüzde 25 artan Kale Grubu, İtalya’ya önümüzdeki 5 yılda 25 milyon Euro’luk yatırım yapmayı planlıyor. Kale Grubu, İtalya’da Türk tarih ve kültürünün tanınması için bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Roma’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nde açılan ‘Piri Reis ve 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi’ adlı sergide Amerikan, İspanyol, Fransız, Türk ve İtalyan seramik sanatçılarının Piri Reis’in haritalarından esinlenerek yaptıkları seramik eserler sergilendi. Piri Reis Denizcilik Kitabı’nda (Kitab-ı Bahriye) 250 civarında harita çizmiş. Bunun yaklaşık 45’i İtalyan kıyıları ile ilgili. Sergi açılışına Türkiye’den Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Roma Büyükelçisi Hakkı Akil ve elçilik protokolü, Confindustria Ceramica (İtalya Seramik Konfederasyonu) CEO’su, DEİK Türk-İtalyan İş Konseyi üyeleri, Kale I talia CEO’su Paolo Cavallacci katıldı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkan Yardımcısı ve DEİK İtalyan İş Konseyi Başkanı Sayın Zeynep Bodur Okyay, Avrupa’da sürmekte olan krizin derin olduğunu belirterek, markalaşmak isteyen Türk firmalarının bu ortamı değerlendirebileceğini belirtiyor. Kendisine hangi sektörleri tavsiye edebileceklerini sorduğumda, başta tekstil, beyaz eşya ve inşaat sektörleri olabileceğini ifade ediyor.
↧