Taraf gazetesinde 28 Kasım Perşembe gününden bu yana 28 Şubat’ı tedai ettirecek MGK kararları ve müteakip uygulamalar manşetten düşmüyor.Balyoz darbe planını kamuoyunun gündemine taşıyan gazeteci Mehmet Baransu şimdi de ilginç, bir o kadar da endişe verici belgeler yayınlıyor. Hükümet cenahından verilen cevaplara bakılırsa MGK’da alınan ‘Nurculuk ve Gülen Grubu faaliyetlerinin engellenmesi’ne dönük karara imza atılsa da yok hükmünde sayılmış ve uygulanmamış. Lakin dün yine Taraf’ta yer alan belgelere göre maalesef bürokratlar, akademisyenler, işadamları ve iş dünyası sivil toplum kuruluşları (STK) 2013 yılında da fişlenmiş. Kahramanmaraş Lider İşadamları Derneği (KALİDA), Erzurum Genç İş Adamları Derneği (ERGİAD) gibi derneklerin önüne ‘F. Gülen Grubu Nurcu kesimin kontrolünde’ diye yazılmış. Fişlenen isimlerin bu derneklerin halka açık toplantılarına iştirak etmelerinden mülhem ‘organik bağ’ var tezi ispat edilmeye çalışılmış. İşgüzarlık dehşet verici. Fişleme yapanlar, özel hayatın gizliliği ile kişisel verilerin korunmasını ihtiva eden Anayasa’nın 20. maddesini açıkça ihlal etmiştir. 12 Eylül 2010’da referandumda hükümetin ‘evet’ oyu isterken kullandığı en önemli koz bu hürriyet alanını teminat altına alan değişiklikti. Yüzde 58 ile kabul edilen anayasa değişikliğine göre 20. maddenin kapsamı daha da genişletilmiş ve ihlale yol açacak boşluklar ortadan kaldırılmıştı. Ancak Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın uhdesinde yürütüldüğü iddia edilen fişlemeler Anayasa’nın, kanunların çiğnendiği mânâsı taşır. Müsiad da fişlendiFişlenen kim olursa olsun bunu yapanlara tek kelimeyle ‘hayır’ demek lazım. Ancak fişleyenlerin kendilerine yakın isimlerin mahremiyetini bile hoyratça çiğnediklerini görüp de endişelenmemek mümkün değil. Şu bölümü Taraf’tan iktibas ettim: “N.O: Aralık 1998 ayı içerisinde, İstanbul’da Esad COŞAN grubu Nakşibendilerce Kurulan İSİYAD (İlim Adamları, Sanayiciler, İşadamları, Yöneticiler, Akademisyenler Derneği’nin kurucuları arasında yer aldığı, 16/04/2006 tarihinde yapılan MÜSİAD’ın Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu üyesi, 03/04/2010 tarihinde yapılan Genel Kurul’da Genel Başkan Yardımcısı, Aralık 2012 ayı itibarıyla ise MÜSİAD Başkanı olduğu, şeklinde bilgiler mevcuttur.” Yukarıdaki satırlarda ismi geçen MÜSİAD, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın her genel kuruluna katıldığı en etkin işadamları derneklerinden biri. Üyelerinin vatan sevgisine, dürüstlük ve çalışkanlığına 75 milyon şahittir. 28 Nisan 2012’de Derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Nail Olpak getirilmişti. Belli ki fişleme bu tarihten sonra yapılmış. Ya fişleyenler başka bir gezegende yaşıyor ya da bu belgeyi imzalayanlar altta olup bitenlerden bîhaber. Çoğunluğu AK Parti tabanından isimlerden oluşan bir derneği fişleyerek nasıl bir sonuç elde etmeyi planladıkları bilinmez. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak’ın 2013 model fişleme skandalı hakkında ne düşündüğünü merak ettim. Dün cep telefonu numarasına mesaj gönderdim. Derneği de aradık telefonla. Ancak cevap alamadık. Çevresinde çok narin bir kişiliğe sahip olması ile tanınan bu değerli işadamının kalbinin kırıldığını tahmin ediyorum. Böyle bir muameleyi hak etmedi. Elbette kendisine ayrılan fişte yazılanlardan gocunmayacak kadar dimdik bir dava adamıdır. Sayın Olpak’ın şahsında MÜSİAD’ın yanı sıra ismi geçen diğer iş dünyası STK’larının bu konuda nasıl bir yol takip edeceklerini önümüzdeki günler gösterecek. Hukukî haklarını kullanmaları bu tür ihlalleri hüccet kabul eden zevata iyi bir ders olur. Adı bile kâfi mahkemeye müracaatın. Türkiye hukuk devleti ise Anayasa’yı ihlal edenler hakkında Cumhuriyet savcılarının da ivedilikle inceleme başlatmasını beklemek en tabii hakkımız. Fişleme ‘devleti’ kutsayanların argümanı. Onlara göre en temel hak ve hürriyetleri silindir gibi ezip geçebilir devlet. 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta ve 27 Nisan’da bütün çirkinliğini göstermiş ‘ceberut devlet’in insanlık suçunu işleyen gönüllü yardımcıları, kendi vicdanlarında kendilerini aklayabilir. Muhtemelen bu dosya da bildik usullerle Hz. Yusuf’u kardeşlerinin attığı kuyuya atılacak. Şayet hukukun icapları yerine getirilmezse, failleri etrafa sun’i gülücükler dağıtacak. Kâğıt parçası diyecekler yine. Dosyanın kuyudan çıkarılacağı gün değişecek bu adaletsizlikler tarihi. O güne kadar ne işadamlarına ne de STK’lara huzuru kalp helal.
↧