Quantcast
Channel: ZAMAN-YAZARLAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Fikret Ertan - Komplocu kafa, soruşturma ve ötesi

$
0
0
Türkiye’de oldukça yaygın bir komplocu zihniyet var. Komplocu kafa şeklinde niteleyebileceğimiz bu zihniyet siyasi-ekonomik-sosyal olaylarda muhakkak komplo arar, bulur ve bunu yaymaya çalışır.Bu kafa, ortaya çıkan ve ülkemizi sarsan son yolsuzluk-rüşvet operasyonu ile birlikte hemen kendisini belli etmiş bulunuyor. Bu çerçevede bazı gazeteler, yazarlar, internet siteleri, son operasyona hemen dış kaynaklı milletlerarası bir komplo damgasını vurup konuyu bu şekilde kestirip atmaya, konunun gerçeğinin komplo olduğunu kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bunlara göre, komplo Türkiye’yi, hükümeti ve de Halk Bankası’nı hedef almış bulunuyor. Bunu da inandırıcı ve doğruluğu ispatlanamayacak birtakım olaylara, toplantılara ve başka şeylere dayandırıyorlar. Bu çerçevede en çok da Hürriyet’in 21 Nisan 2013 tarihli Tolga Tanış imzalı Washington mahreçli haberini kullanıyorlar. Hatırlatalım, bu haberde Amerikan Kongresi’nin Temsilciler Meclisi kanadında nükleer programından dolayı İran’a ABD tarafından uygulanan müeyyidelere rağmen Türkiye’nin Halkbank üzerinden İran’a ticareti artırdığı iddiasıyla Türkiye aleyhine bir imza kampanyası başlatıldığı söyleniyor, kampanyayı 47 milletvekilinin desteklediği haber veriliyordu, o kadar. Sekiz ay önceki bu imza kampanyası şüphesiz 47 milletvekili desteğiyle kaldığı yerde kaldı; daha ileriye gidemedi; müeyyide özelliği hiç olmadı, sonuçlanmayan, hiçbir uygulama özelliği kazanmayan imza kampanyalarından birisi olarak unutuldu gitti. Söylediğimiz gibi Halkbank aleyhindeki bu imza kampanyası yönetimce benimsenmedi, yönetim bu konuda herhangi bir adım atmadı, herhangi bir girişimde de bulunmadı. Dolayısıyla, yönetimin Halkbank’a dönük herhangi bir çabası ya da müeyyidesi olmadı. Nitekim, Halkbank da son yaptığı açıklamada, kendisinin yaptığı milli ve milletlerarası düzenlemelere aykırı hiçbir işleminin olmadığını, ayrıca bu işlemler sebebiyle tüzel kişiliğine yönelik olarak gerek Emniyet gerekse de Yargı tarafından herhangi bir inceleme ve soruşturmanın bulunmadığını söylüyor. Sonuçta, açıklamadan Halkbank’ın herhangi bir müeyyideye tabi olmadığı, milli ve milletlerarası işlemlerine normal şekilde devam ettiği anlaşılıyor. Kısacası, Halkbank hiçbir engelleme ya da başka şey olmadan işine devam ediyor. Diğer yandan, bankanın değer kaybı, hisse senetlerin düşmesi ise başka bir konu. Bu, hakkında doğru ya da yanlış herhangi bir söylenti ya da iddia çıkan her kurumun başına gelen bir gelişme. Halkbank elbette bu geçici durumu atlatacak ve yine değer kazanacak. Nitekim, gelişmeler de zaten bu yönde seyrediyor... Halkbank komplocuları, bu arada ayrıca komplolarına Amerikan Büyükelçisi Francis Ricciardone’yi de dahil etmiş bulunuyorlar. Bunlar, Elçi’nin güya AB elçileri ile bir toplantı sırasında Halkbank’ı hedef aldığını, imparatorluğun (yani bankanın) çöküşünün başladığını söylediğini Halkbank komplosuna delil olarak sunuyorlar. Başta elçiliğin ve AB yetkililerinin yalanladığı bu hiç vuku olmayan, kafalarda icat edilen ve bazılarınca inanılan bu hayalî toplantı ne yazık ve ne acı ki devlet ricalinde kabul görmüş bulunuyor ve bunun üzerinden Amerika eleştiriye tabi tutuluyor. Amerika da şüphesiz hem bu son yalandan ve hem de önceki saldırılardan rahatsız olmuş ve bunu dün ‘saldırıları derinden rahatsız edici buluyoruz’ şeklinde bir açıklamayla dile getirmiş bulunuyor. Amerika rahatsız; zira akla, mantığa ve gerçeklere uymayan komplolarla itham ediliyor. Komplocular ise bundan herhalde memnunlar; ancak bu komploların bu milletin hayrına ve faydasına olmadığını da burada hatırlatmak gerekiyor; zira Amerika ile arayı açmak, bozmak son tahlilde milletimize zarar verir. Amerikan aleyhtarlığı yapmak en kolay iş; bunu yaparsınız, egonuzu tatmin edersiniz; takdir de görürsünüz; ama bunu yaparak bu millete ve geleceğine zarar veremezsiniz; sizin böyle bir yetki ve hürriyetiniz yok; olmamalı da. Diğer yandan, yolsuzluk-rüşvet soruşturmasını yabancı komplo olarak gören, bunun yerli işbirlikçileri olduğunu söyleyenler bu soruşturmayı yapan ve yürütenleri de, başkalarını da bu şekilde komploya dahil ediyor ve bunları da itham etmiş oluyorlar elbette. Bu şüphesi kabul edilebilecek bir tavır değil. Görevlerini yapanlar, bu millete hizmet etmeye çalışanlar, bu şekilde asla itham edilemezler, karalanamazlar. Bunu da son söz olarak söylemiş olalım. Benim esas üzüntüm, komplocu kafanın yönetimin üstlerinde yer bulmuş olması. Buna çok üzülüyorum, çok…

Viewing all articles
Browse latest Browse all 11844

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue