Galatasaray'ın UEFA'dan beklenen ceza nedeniyle yaşadığı sıkıntılı süreci hepimiz izliyoruz. Yılda 160 milyon Euroluk gelirle bu alanda dünya 21'incisi kulübün düşürüldüğü durum kimse için sürpriz değil. Bunun en büyük nedeni de gereksiz transferler ve öteki savurganlıklar.
Başkan Dursun Özbek açık, dürüst ve temiz bir insan. Ayrıca bu zor dönemde kulüpte günlük işlerin yürümesi için gerekli özveriyi fazlasıyla gösteriyor. Onun sağladığı kasa kolaylığının, 110 yılda görev yapmış başkanların tamamının yaptığı katkının toplamından daha büyük olduğu ifade ediliyor.
Buna karşın camia ve taraftarı mutlu etmeyi bir yana bırakın, bazı şeyler için ikna etmeye yetecek bir etkinlik bile gösterilemiyor. Çünkü Özbek ve yönetimi, gelişmelerin arkasında kalıyor; onları yönlendiremiyor ve denetim altına alamıyor.
Oysa şampiyonluk kutlamalarının hemen ardından harekete geçip ‘Dördüncü yıldız kutlu olsun ama durum bildiğiniz gibi değil' diyebilirdi. Camiayı yaklaşan felakete hazırlayabilirdi.
Kimi durumlarda krizleri fırsata çevirmek mümkündür. Ben bunu öylesine bir laf olarak söylemiyorum, nasıl yapıldığını yaşayıp gördüm. Hatta biraz komik yanları bile vardı ama muhteşem sonuç verdi.
Tansu Çiller dönemindeki ekonomik kriz, birkaç gün içinde yıkıcı sonuçlara yol açmıştı. Ülke çapında büyümenin ortasında buna yakalanan firmanın sahibi kendi odasından çıkıp satış servisinin ortasına bir masa koydu ve -şaka olarak söylemiyorum- fiilen pantolonunun paçalarını sıvadı. Bütün çalışanlara da istediklerini anlattı. Adeta kendi kurtuluş savaşlarını ilan etti.
Kolaylıkla tahmin edebileceğiniz gibi ‘ekonomik sıkıyönetim' denilebilecek önlemlerdi bunlar. Çok daha kısa sürede olumlu sonuçlar verdi. Liderleri önlerinde ve yanlarındaydı. Herkesi de inandırmıştı. Firmayla birlikte kendilerinin de varolma mücadelesi sözkonusuydu.
Galatasaray için bu kadar büyütülecek bir durum yok ortada. Malvarlığı, taraftar potansiyeli ve devlet desteği gibi etkenler, sorunu çözmeye yetecek düzeyde. En büyük kaynak da, taraftardır. Nitekim Galatasaray mağazalarından 199 liralık alışveriş yapanlara Lazio maçı için bilet verilmesi, bu yolda akıllıca bir uygulamadır.
Yıllardır konuşulan Riva işinden tutun da hiç sözü edilmeyen Büyükçekmece tesislerine kadar yapılacak dünya kadar iş var. Ancak bunlar dururken başkan Özbek'in stadın yanına yapılacak salon gibi pek de öncelikli sayılamayacak işlerden sözetmesi umut verici olmuyor. Önceliklerin iyi belirlenip hızlı adımlar atmak gerekiyor. Lafla yürütülmeye çalışılan peynir gemisi çoktan karaya oturdu!